Dr. Hasan İnsel
Zira bu kişilerde kalp hastalığı için bir risk faktörü olan iltihap düzeyleri, diş eti sağlıklı olanlara göre yüksek
Dişlerimizi ve diş etlerimizi muayene eden bir diş hekimi, acaba kalbimizle ilgili de fikir edinebilecek mi? Bu sorunun yanıtı yakın bir zamanda “Evet” olabilir. Son zamanlardaki bazı çalışmalara göre, diş eti hastalığının varlığı, diş hekimlerinin ve doktorların, kalp damar hastalığı riski artmış olanları saptamasına yardımcı olabilir. Yayımlanan bir araştırmaya göre geçmişinde diş eti hastalıkları öyküsü olan kişilerde, kalp hastalığı riskinin yüksek olması mümkün. Zira bu kişilerde kalp hastalığı için bir risk faktörü olan iltihap düzeyleri, diş eti sağlıklı olanlara göre yüksek. Burada kast edilen bildiğimiz cerahatli (irinli) iltihap değil, tıpta inflamasyon denilen, Türkçesi de yangı olan dokuların kızarıklığı ve şişliğiyle karakterize bir durum. Hani boğazınız ağrıdığında kızarır ya, işte bu kızarıklık inflamasyon yani yangıdır. Boğazımızda gördüğümüz bu durumu, iç organlarımızda olduğunda görmemize imkan yoktur. Zaten kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalıkta bu yangının yerine göre önemli rolü oluyor.
Hastalığı erken saptamak için

Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi ve New York-Presbyterian Hastanesi araştırmacılarının bulguları, hastalarda ağız sağlığının kontrol edilmesiyle iltihap belirteçlerini düzeyi yüksek olan kişilerin saptanabileceğini düşündürüyor. İltihap belirteçleri yüksek olan kişilerde aynı zamanda kalp damar hastalığı riski de yüksek olabilir. Ağız hastalıkları öyküsü sorulmazsa, şu anda kullanılan kalp-damar riski taraması yöntemleriyle bu gruptaki kişiler gözden kaçabilir.
Diş eti civarındaki iltihapla, kalp damar hastalığı arasındaki bağlantı son zamanlarda doktorların dikkatini daha da çok çekmekte. Diş hastalığı öyküsü ile kandaki iltihap belirteçleri denen maddelerin yüksekliği ve kalp hastalığı arasındaki bu ilginç ilişki, gelecekte kalp hastalığına aday olan kişilerin erken saptanmasında yararlı olacak gibi görünüyor. Kalp hastalarıyla aynı yaşam tarzı alışkanlıklarını ve genleri paylaşan kişilerde ve aile bireylerinde de risk artmış olabilir deniyor.

Kontrolü aksatmamak önemli

Kalp hastalığı ile diş eti hastalıkları ilişkisinin dışında dişler başka birçok sistemik hastalığın tanısında ipuçları verebilir. Bunlardan biri de şeker hastalığı yani diyabettir. Kanayan diş etleri, ağız kuruluğu, çürükler ve mantar enfeksiyonları diyabetin ağızdaki belirtileri olabilir. Kandaki şeker düzeyi yükseldiğinde, ağzınızdaki bakterilerde mutlu olur ve çoğalırlar. Bu bakteriler diş minelerine ve diş etlerine hücum ederek ağızda birçok soruna neden olurlar. Diyabet vücut direncini de düşürdüğünden, bu hastalarda diş eti sorunlarının tedavisi de kolay değildir. Diyabetin diğer komplikasyonlarının yanı sıra, bunu da önlemek için kan şekeri düzeylerini kontrol almak gerekir.
Şimdi biz ağız sağlığı ile kalp sağlığı arasındaki ilişkinin daha iyi aydınlatılmasını beklerken yapılabi- lecek en doğru şey düzenli olarak belirli aralıklarda bir diş hekimine muayene olmak, diş temizliği yaptırmak ve onun önerilerine uymak. Her gün dişlerinizi fırçalamak ve hekiminizce önerildiyse diş ipi kullanarak dişlerinizi temizlemek. Burada dikkat edilmesi gereken başka bir husus da diş fırçasını üç aydan fazla kullanmamak, uzun süre kullanılan diş fırçaları bakterileri barındırabiliyor. Diş fırçalama ve temizliğine her gün ayıracağınız birkaç dakika, belki de kalbinizi koruyarak ömrünüzü uzatabilir.