İnsan ilişkilerinde çağımızın en büyük sorunu şüphesiz iletişimsizliktir. Çoğumuz insan ilişkilerinde iyi olmak, pek çok arkadaşa sahip olmak ve onlarla kaliteli zaman geçirmek isteriz. Fakat isteklerimizde nedense hep karşı taraftan bekleriz atılması gereken adımları. İkili ilişkilerde de durum maalesef böyle. Gerek arkadaşlar gerekse çiftler, mutluluk için yapılması gerekeni diğerinden bekleyince ortamda bir iletişimsizlik ve anlaşmazlık oluşuyor.

Peki, bu iletişim sorununu ortadan kaldırarak uzun süre devam edebilecek ciddi bir ilişki nasıl yaşanır?

Herkes şunu bilmeli; illa ki hayatımızda biri olmak zorunda değil. Dünyaca tanınmış psikolog, yazar David Niven, bir kitabında mutlu ve kaliteli bir birliktelik için acele etmemek gerektiğini savunuyor. İlişkilerde eş seçiminin bir yarış haline getirilmemesi, karşı tarafı iyice tanıyıp karakterinize uyumlu olup olmayacağına karar vermeden bir ilişkiye başlanmaması gerektiğini belirtiyor. Gelin bilinmesi gereken tüm deteyları 10 altın maddede toplayalım:

Partner seçiminde zamana karşı yarışmayın, zamana bırakın. Böylece, zaman ilerledikçe birlikte olup olamayacağınıza karar verecek ve olası mutsuzluğun önüne geçeceksiniz.

İlişkinin başlarında sevgi yumağı olan çiftler, birkaç ay sonra birbirinden nefret edebiliyor. Bu durum çoğu zaman ilişkinin ciddiyet kazanmasından duyulan mutluğun kaygıyı da beraberinde getirmesinden kaynaklanıyor. Uzun soluklu ilişkilerde arada sırada yeni tanışmış gibi yaşamak, ilk günlerinizi tekrar yaşatmak ilişkiye bir nefes aldıracaktır.

Çoğumuz partnerinden doğa üstü güçler bekliyor. Bir sorunla karşılaştığımızda ya da herhangi bir konudan rahatsızlık duyduğumuzda "Yok bir şey, Boşver, Bir düşün bakalım." gibi düşüncelerle savuşturuyoruz partnerimizi. Onun düşünerek ne hissettiğimizi anlayacağını umuyoruz. Kimi erkekler bu durumda oldukça başarılı olsa da erkek beyni ile kadın beyni birbirinden farklı işler, unutmayın.

Hayatının çoğunu birlikte geçiren çiflerde monotonluk sorunu ortaya çıkıyor ve bu durum çiftlerin canını sıkmaya yetip artıyor. Eğer sıradan ve monoton bir hayat olsun istemiyorsanız bazen kendinizde, dış görünüşünüzde ufak değişiklikler yapın. Değişiklik illa bedeninizde olmak zorunda değil. Partnerinize sürpriz yapacağınız bir hafta sonu kaçamağı da ilişkiye renk katacaktır.

"Bak Buse'nin sevgilisine, kıza her gün çiçek alıyor." Dikkat, dikkat! Sakın partnerinizi bu gibi karşılaştırmalarla sık boğaz etmeyin. Bu karşılaştırmalar genelde eş seçiminde acelecilik sonucu karşı tarafı tanımadan başlanan ilişkilerde ortaya çıkıyor. Unutmayın, partnerinizi siz seçtiniz ve herkes farklı şekilde gösterir sevgisini. Seçiminize sahip çıkın.

Hafta sonları geliyor ve partnerinizle zaman geçirmek istiyorsunuz. Oysa ki partneriniz zamanını evinde oyun konsolları ile geçirmek istiyor. Ne yapmamız gerek? Bu tarz durumlar hemen her ilişkide mevcuttur. Her ikinizin isteğinin aynı anda gerçekleşmesi pek mümkün değil. Ama sıkıcı ve rahatsız edici bulduğunuz bu durumdan keyif bile alabilirsiniz. Nasıl mı? Günün ilk yarısını dışarıda gezerek harcayın, ikinci yarısında eve girdiğinizde zaten yorgun olacaksınız. İşte birlikte oyun oynamak için ideal bir durum. Partnerinizin ilgi alanına dahil olun ve onla birlikte oynayın. Hatta her ikinizin de ortak ilgi alanını belirleyin ve o doğrultuda zaman geçirin. Bu her ikinizi de mutlu edecektir.

İlişkilerde olmazsa olmaz durum neşedir. Sıradan, monoton ve yıpratıcı bir ilişkiyi kim ister ki? Espri yeteneğinizi geliştirin. Partnerinizin neye karşı mutlu olduğu ve güldüğünü araştırın ve esprili olun. Gülmek kalbi iyileştirir ki aşk kalple ne kadar ilişkiliydi hatırlayın.

Çoğu çift belli zaman sonra geleceklerini düşünmeye başlasa da eşlerinin geçmiş ilişkilerini ve eski partnerlerini merak ediyor. Sorgulamayın, bu sizi mutlu etmez. Geçmişle uğraşmayın, o an siz varsınız o ilişkide. Eğer sürekli geçmişle uğraşırsanız tartışmalar ve kavgalar çıkar. Neticede siz de geçmiş olabilirsiniz.

Özellikle kızlar, ilişkide bir sorunla karşılaştıklarında başkalarına durumu anlatıp yardım bekliyor. Oysa ki bu durum çok yanlış. İlişkiyi yaşayan sizsiniz, partnerinizi en iyi tanıyan da... Dışarıdan bir bakış kimi zaman işe yarasa da sorunlarınızı aranızda çözün, dışarı yansıtmayın.

Partnerinizle sorun yaşamanız ve kırılmanız tabî bir olay. Bunu sonunda karşılıkla uzlaşmaya gitmeli ve af dilemelisiniz. Zaman geçtikçe bu tatsız surumları unutmalı, kalbinizde açılan bu yarayı örtmelisiniz. Yoksa hep o zamanları arayacak ve mutsuz olacaksınız. Unutmayın, ne siz ne de bir başkası asla "mükemmel" olmayacak!