Kadınların yaşamında çok önemli bir dönem olan menopozda yaşamın her anında olduğu gibi yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması, sağlığın korunması ve geliştirilmesi açısından önem taşır.

Hormonal değişimlere bağlı olarak, menopoz döneminde vücutta önemli değişimler gerçekleşir. Fiziksel ve fizyolojik semptomlarla kendini gösteren bu süreç, yaşamın ilerleyen dönemlerinde kronik hastalıkların gelişmesine zemin hazırlayabilir. Menopoza uygun bir beslenme planı ile çeşitli sağlık sorunlarının önlenmesi ve tedavisi mümkündür.

Araştırmalara göre, menopoz sonrası kadınların besin ihtiyacı, genç kadınlardan daha farklı. Menopoz ile birlikte kalp damar hastalıkları, kemik erimesi ve şişmanlık oluşma riski yükselir. Bu nedenle bu hastalıkların gelişimini önleyen, koruyan ve hata tedavi eden bir beslen planının hazırlanması gerekir.

Menopozda dengeli beslenme ve fiziksel aktivite; ideal vücut ağırlığının, kalp ve kemik sağlığının korunmasını ve menopozda ortaya çıkabilecek sorunların en aza indirilmesini sağlar.

Her öğünde, farklı besin grubundaki besinler, kişinin ihtiyaçlarına uygun oranda tüketilmesi gerekir. Bu guruplar; süt, et, yumurta, baklagiller, sebze, meyve, ekmek ve tahıllardır.

Menopoz, kilo artışının sıkça görüldüğü bir dönemdir. Hormonal değişim ve hareketsiz bir yaşam, alınan enerjinin yakılmamasına ve kilo artışına neden olur. Şişmanlık, kalp- damar hastalıkları, yüksek kolesterol ve insülin direnci gibi bir çok sağlık problemini de beraberinde getirir

Şeker tüketimi azaltılmalı, karbonhidratlardan gelen enerji %55 ile sınırlandırılmalıdır. Basit şeker yerine, tahıl ve baklagiller gibi komplex karbonhidratlar tercih edilmelidir.

Östrojen hormonun yetersizliği, idrardan kalsiyum atılımındaki artış ve kalsiyum emilimindeki azalma ile kemik erimesi, menopoz döneminin başlıca sorunları arasında yer alır. Kemikleri korumak için kalsiyumdan zengin gıdaların tüketilmesi son derece önemlidir.

Kuru baklagiller, tahıllar ve sebze-meyveler lif kaynaklarıdır. Bir karbonhidrat türü olan lif, koruyucu ve tedavi edici etkilere sahiptir. Suda çözünen lifler, kolesterolü düşürür, kan şekerini düzenler. Şeker hastalığı başta olmak üzere, koroner kalp hastalığı ve bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltır ve tedavisine yardımcı olur.

Yağ oranı düşük, vitamin, mineral ve fitokimyasallar açısından zengin olan sebze- meyvelerin dengeli tüketimi, birçok hastalığa karşı koruyucu işleve sahiptir. Kalp hastalıkları, tip2 diyabet, hipertansiyon ve çeşitli göz hastalıklarından korunmada sebze-meyveden zengin bir beslenme planı önem taşır.