"Gün ışığından yararlanma" (DST) sandığınız kadar eski bir icat değil. İlk olarak Benjamin Franklin tarafından 1784'de enerjiden tasarruf etmeye yönelik önerilen gün ışığından yararlanma, Birinci Dünya Savaşı'nda kömürden tasarruf etmek üzere kullanılmıştı.

Bugün gün ışığından yararlanma için saatlerin geri ve ileri alınmasını destekleyen, bunun daha sağlıklı bir hayat sunduğunu ve trafik kazalarını azalttığını düşünen kişi sayısı hala çok. Ancak gün ışığından yararlanma aslında gerekli değil. İşte nedenleri.

Gün ışığından yararlanma enerjiden tasarruf sağlamıyor

Almanlar gün ışığından yararlanmayı yakıt maliyetlerini azaltmak için kullanmışlardı. Fikir, saati değiştirerek suni aydınlatmayı akşamları azaltmaya dayanıyordu. Akşamları elde edilen tasarruf, sabahki harcamadan daha yüksekti. Ancak bu bir yüzyıl önceydi. Son araştırmalar, gün ışığından yararlanmanın Mart ve Nisan aylarında elektrik harcamasını ABD'de en iyi ihtimalle yüzde 1 düşürdüğünü ortaya çıkardı. ABD Ulusal Standartlar Bürosu'nun tahminine göre ise DST'nin hiçbir etkisi yok.

Kazaları azaltmıyor, daha sağlıklı da yapmıyor...

Kazaları azaltmıyor

DST'nin trafik kazalarını azalttığına inanan büyük bir kesim var. Ancak bazı araştırmalara göre DST, herhangi bir fark oluşturmazken bazılarına göre DST sırasında kazalarda yüzde 0.7 düşüş yaşanıyor. Veriler kısıtlı olduğundan bu verilere dayanarak bir karar vermek güç.

Daha sağlıklı da yapmıyor

DST'nin akşamları ek bir gün ışığı sağladığı, bu sayede daha fazla fiziksel etkinlik sağlayabileceği ve depresyonu azaltabileceği doğru. Ancak saatleri bir saat değiştirmenin sağlığa zararlı olduğunun birçok işareti var. Saat değişimleri günlük ritmimizi değiştirir. Araştırmalara göre ilk bahar saat değişiklikleri sırasında intiharlar ve kalp krizleri artıyor.

İşleri aksatıyor

Bu nedenlerin hiç biri DST'nin kaldırılması için yeterli değilse bile, DST'nin ABD'ye yılda bir milyar dolara malolduğu biliniyor.