Güneşten doğal olarak korunmanın en kolay yolu: giyinmek
En iyi güneş koruması bir şapka ve t-shirt ile gölgeye geçmek. Deriden emilen kimyasallar yok, işe yarayıp yaramadığı ile ilgili soru da yok. Pek çok güneş kremi kanınıza girebilecek, deri kanseri oluşumunu hızlandıracak, hormonal dengenizi bozacak toksik kimyasal yüküne sahip.
Pamuklu kıyafetler yaklaşık 15 SPF koruma sağlıyor, yani derinizin iç organlarınızı güneşten normal korumasının 15 katını giysiniz size sağlıyor. Ancak, kıyafetle bile halen güneş yanıklarına karşı cildinizi kontrol etmeyi atlamayın.
Buna karşın tüm gün güneşte kalmanız gereken durumlar için güvenilir yağlar kullanmakta fayda var. Eğer piyasadaki ürünlerden seçim yapacaksanız, Dr. Mercola içinde çinko ya da titanyum mineralleri olanlar öneriyor. Ancak bu işlemden geçmiş minerallerin de kullanılmadığı başka doğal yöntemler de mevcut.
Doğal güneşten koruma sağlayan cildinizi besleyen seçenekler de şöyle:
Hindistancevizi yağı
Ayçiçek yağı
Jojoba yağı
Shea yağı
Okaliptus yağı
Vitamin D ve E
Bu yağları alırken organik, soğuk sıkım ve rafine edilmemiş olanlarını seçmeye çalışın. Her gün güvenli gün ışığı almanız vücudunuzun yeterli D-vitamini üretmesini sağlayacaktır.

Güneş, yeterli D-vitamini ve doğru beslenme ilişkisi

Neden her dışarı çıktığınızda güneşten korunma yağı kullanmamalısınız?
Güneşe her çıktığımızda UVA ve UVB ışınlarından yüksek koruma içeren kremleri sürmek ihtiyacımız olan D-vitaminini yeterince almamızı engeller.
D-vitamin neden bu kadar önemli?
-Kan dolaşım sisteminizi destekler,
-Kas gücünüzü artırır,
-Sağlıklı böbrek fonksiyonunu destekler,
-Sağlıklı dişleri destekler,
-Kemiklerinizi kuvvetli ve sağlıklı tutmaya yardımcı olur,
-Normal kan basınç değerlerini oluşturmaya yardımcı olur,
-Sağlıklı bir bağışıklık sistemini destekler,
-Kanser riskini düşürür.
Yeterli miktar güneş ışığı aldığımızı nasıl anlarız?
Doğru miktarda güneş ışınlarına maruz kalmak kanser riskini azaltırken, kullanılan güneşten koruyucu kremler bunu artırıyor.

Uygun miktar doğal güneş ışınına maruz kaldığınızı eğer açık ten renkliyseniz cildinizin çok hafif pembeleşmesinden anlayabilirsiniz. Artık güneşin ışınlarından uzaklaşma vakti gelmiş oluyor. Bu noktayı aştıktan sonra artık cildiniz daha fazla D-vitamini üretmez ve güneş yanığı oluşmaya başlar. Bu da sağlığınız için hiç de iyi değildir.

Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için nasıl beslenmeliyiz?
Cildimizi dışarıdan koruduğumuz kadar içeriden de doğru besinlerle beslersek güneşin zararlı UVA ışınlarından tam bir korunma sağlayabiliriz. Bunun için doğal antioksidanlardan zengin sağlıklı bir beslenme şekli, taze, çiğ, endüstriyel işlem görmemiş, tüm besin değerleri bozulmamış gıdalar içermelidir. Sağlıklı bir beslenmeden gelen omega-6 ve omega-3 yağları cildinizde iyi bir koruma bariyeri oluşturur. Taze, çiğ sebzeler vücudunuza çok kuvvetli antioksidanlar sağlar. Bunlar da güneşin zararlı ışınları sonucu oluşan yanık ve kansere yol açabilen serbest radikallerle savaşırlar.
Yeni keşfedilen bir karotenoid olan astaksantin (astaxanthin) de, derinin güneşin zararlarından cildi koruyor ve cildin yaşlanmasını azaltıyor.

Astaksantin, UV ışınına maruz kalan deniz yosunundan elde ediliyor. Yosun kendini korumak için bu kırmızı renkli pigmenti yapıyor. Üç hafta boyunca günde 4mg alındığında dokularda biriken astaksantin güneşin zararlı UV radyasyonunun cildinizi kızartabilme süresini belirgin bir şekilde uzatıyor.