Karne notları kadar yaz tatilinin doğru programlanması da öğrencinin başarı seviyesini etkiliyor. Uzmanlar ise bu üç aylık uzun sürecin; eğitim, dinlenme ve eğlence zamanı olarak ayarlanmasının, bir sonraki ders yılı için adeta bir doping olacağını ifade ediyorlar .

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal, ebeveyn ve çocuğun karne notu ile o ders için harcanan çalışma mesaisinin ne kadar tutarlı olduğu konusunda analiz yapması gerektiğini belirtiyor. Soysal, “Karnedeki notların nedenlerinin analizi yapılmalı. Bu değerlendirmeyi ebeveyn ve çocuk birlikte ve nesnel bir bakış açısıyla yapmalı. Böylelikle çocuğa bundan sonraki sene için de faydalı olabilecek bilgiler ortaya çıkar” diyor.

Analizin ardından yaz döneminin programlanmasına geçilmesi gerektiğini anlatan Soysal, “Karne notları değerlendirildikten sonra yaz aylarının nasıl geçirileceği hakkında çocuğun da talep ve beklentilerini göz önünde bulundurarak bir program yapılması faydalıdır. Çocuğun tüm ders yılı boyunca okul ve hatta belki dershane sorumluluğu nedeniyle yapmak isteyip de ertelediği etkinlikleri yapabilmesi için yaz ayları uygun bir fırsattır. Yaz tatilinin en önemli akademik hedefi o ders yılı içinde çocuğun bilgi ve beceri olarak yakaladığı noktayı kaybetmemesi yönünde olmalıdır. Örneğin; çarpım tablosunu tamamıyla ezberleyen bir çocuğun ilk hedefi çarpım tablosuyla problemler çözmeyi öğrenmek değil, çarpım tablosunu unutmamak olabilir. Bunun üzerine koyulacak her bilgi elbette değerli olacaktır. Ancak ilk amaç, bitirilen senenin bilgilerini muhafaza etmek, yani öğrenilen konuların tekrarını yapmaktır” diyor.

Tatili programlarken bunlara dikkat…
“Yaz programı yapılırken dikkat edilmesi gereken hususların başında ders ve eğlence sıralamasının geldiğine dikkat çeken Soysal, “Çocuğun motivasyonunun ve çalışma verimliliğinin beklenen düzeyde olabilmesi için sabah kahvaltısı sonrasının ders çalışma vakti olarak belirlenmesi en uygun olanıdır. Böylece açık zihinle gerekli tekrar ve çalışmalarını yapan çocuk, günün geri kalan zamanını arzu ettiği gibi geçirme rahatlığını yaşayacaktır. Yapılan araştırmalara göre deneyimlerle gerçekleştirilen öğrenmelerin zihni hem daha çok beslediği hem de bu bilgilerin daha kalıcı olduğu ortaya çıkmıştır. Yaz ayları özellikle çocukların doğayı öğrenmeleri için de bulunmaz bir fırsattır. Bir fizik dersinde birçok formülle öğreneceği denge kavramını çocuk, ağaca tırmanarak pekala öğrenebilmektedir. Bu nedenle yaz tatilinde çocukların mümkün olduğunca sanat, kültür, doğa etkinliklerine teşvik edilmeleri önemlidir. Ebeveynler güvenli olduğunu bildikleri yerlerde, çocuğun sokakta oynamasına da izin vermelidir. Sokakta oynamak hem fiziksel gelişim hem de bilişsel gelişimin yordama alanı için faydalıdır” diyor.

Yaz tatilinin olmazsa olmaz parçasının ise kitaplar olduğunu belirten Soysal: “Ders yılı içerisinde çoğunlukla ders kitaplarını okuma önceliği olan çocuklar için yaz tatili bulunmaz bir fırsattır. Özellikle günün en sıcak saatleri, kendi seçtikleri kitapları okumaları için uygun bir zaman dilimi olabilir. Yaz tatilinde okuyacakları kitapları seçme konusunda çocuklar özgür bırakılmalıdır. Okumayı bir zorunluluk değil, keyif alınan bir tercih olarak görürler ise kitapla aralarında kurdukları bağ çok daha kuvvetli olacaktır” açıklamasında bulundu.