Tarih boyunca insanlar hayvanları evcilleştirmek ve onlardan faydalanmak için çalışmışlardır. Dünyayı paylaştığımız bu canlılardan neredeyse her anlamda yardım almışız ve sürekli etkileşim halinde olmuşuzdur. Bu canlıların içerisinde özel bir yere sahip olan köpekler evcilleşerek insanlarla iç içe hayatlarını sürdürmeye başlamışlar ve insanların yaşantısında oldukça önemli bir yere sahip olmuşlardır.

Köpek sahibi olmak çok zor değildir, ancak bir köpeğin sorumluluğunu alarak ona ortalama 14-15 yıl, iyi bakıldığında da yaklaşık 17 yıl gibi uzun bir süre bakımını üstlenmek verilecek en önemli karardır. Bir köpek sahibi olunduğunda, bu canlıların her türlü ihtiyaçlarının karşılanması çok önemli bir konudur. Bir köpek yavrusunun ilk yılı bir bebeğe bakmaktan ve onu büyütmeye çalışmaktan farksızdır. Köpeğe dahil olduğu evdeki yerinin öğretilmesi ve bunu bilmesi gerekmektedir. Bunun nedeni, bir süre sonra köpekler evi kendi evleri, evin sakinlerini de misafir olarak algılayabilmektedirler. Bu algı nedeniyle de eve gelen kişiler de dahil olmak üzere, evdeki her türlü değişime karşı algıları değişir ve bundan da hoşlanmamaya başlarlar. Bu durumun önüne geçebilmek için, köpeğe evdeki bir birey olduğu ancak kendini bir insan gibi hissetmemesi öğretilmelidir. Bakımını üstlendiğiniz köpeğinizi kendi başına birkaç saatten fazla bırakmamaya da özen göstermelisiniz. İçtiği su hem temiz hem de sizin içtiğiniz sudan farklı olmamalıdır. Çünkü köpekler de birer canlı ve sizin bakımınıza muhtaçtır. Bireyi olduğu ailenin hayat tarzına uyum sağlayabilmesi açısından yemekleri düzenli ve belirli zamanlarda verilerek aksatılmamalıdır. Köpeğinizin diş sağlığı en az sizin dişlerinizin sağlığı kadar önemlidir. Dişlerini temiz tutmak ve sert besinlere karşı güçlendirmek için kemik ve sert bisküviler vermeniz gerekmektedir.

İstisnasız her cins köpek iç ve dış parazitlere karşı düzenli bir şekilde veteriner kontrolünden geçirilmeli, kuduz ve gençlik hastalığı gibi durumlara karşı aşılanmalıdır. Tüyleri kısaltılabilen türdeki köpeklerin canlarını acıtmadan tıraşları yapılmalıdır.

Her tür canlı kendine ait yatacak bir yer ister. Dolayısıyla köpekler de kendi kokularının sinmiş olduğu ve kendisini yuvasında hissettirecek bir yatma yeri isterler. Bu bir sepet, eski bir koltuk ya da bir çuval bezi bile olabilir, yeter ki kendini evinde hissettirsin.

Köpeğinizin sizin adınızı ve adres bilgilerinizi taşıması da oldukça önemlidir. Bu bilgileri dilerseniz tasmasının metal bölümüne kazıyarak yazabilir ya da köpeğinizin bedenine dövme şeklinde yazdırabilirsiniz. Bu sayede köpeğiniz kaybolur ya da çalınırsa size geri gelme ihtimali yükselmiş olacaktır.

Köpeğinizi mümkün olduğu kadar dışarı dolaştırmaya çıkarmalısınız. Köpekler yürümeyi, koşmayı ve oynamayı çok severler, özellikle genç yaştaki köpekler çok daha aktiftirler. Dolayısıyla köpeğinizi periyodik olarak dışarı çıkarıp dolaştırmanız, hem psikolojisine hem de sağlığına iyi gelecektir.

Bütün bunlara ilaveten, evcil bir köpeğin kaybolması ya da sahibi tarafından terk edilmesi bir köpek için çok korkunç bir durumdur. Bu gibi durumlarda köpekler psikolojik ve biyolojik olarak sıkıntıya girmektedirler. Sokağa atılan veya kaybolan bir köpek görevlilerce bir bakım evine götürüldüklerinde çok büyük bir şaşkınlık ve travma geçirmektedirler. Bundan dolayı da ev köpeklerinin sokağa bırakılmaması, bakma imkanı yoksa yeni bir sahip edindirilmeli, bu da sağlanamıyorsa en son çare olarak insani yönden en iyi şey, acı verici ve zor bir karar da olsa bir veteriner tarafından uyutulmasıdır. Bu seçenek kesinlikle öncelikli bir tercih olmamalı, köpekten kurtulmanın kolay bir yoluymuş gibi görülmemelidir. En önemlisi köpeğin hayatının sonuna dek sahiplenilen kişilerce bakılması, bakılamaması gibi bir durum ortaya çıktığında da yeni bir aile edindirilmesidir.

Çocuklarının baskısına dayanamayıp veya kendilerinin bir hevesi uğruna alınan ve sonra da sokağa bırakılıp terk edilen her türlü hayvan, bir insanın bakımına muhtaç oldukları ve ev yaşamına alışkın oldukları için, dış hayata alışamamakta ve çok çabuk hayatlarını yitirmektedirler. Bundan dolayı bir hayvan sahiplenmeye karar vermenin, bir çocuk sahibi olmaya karar vermek gibi önemli bir karar olduğunu unutmamak gerekir.

Sahipli köpekler, dışarıdaki sokak köpeklerine bakıldığında oldukça şanslıdırlar. En azından onların bakımlarını üstlenen, yemeğini önüne getiren ve ihtiyaçlarını karşılayan birileri var. Sokak köpekleri için, tüm hayvan severler olarak bakımlarının ve ihtiyaçlarının karşılanabilmesine katkı sağlamalıyız. Bireylerin kişisel çabalarının yanı sıra, devletin de bu konuya gereken özeni göstermesi, sokak hayvanlarının da sağlıklı ve sıcak bir ortamda hayatlarını sürdürmeleri sağlanmalıdır.