Bir bebeğin doğumunu fotoğraflamak olağanüstü ve duygu yüklü bir olay. Çekilen fotoğraflar daima hatıralarda yaşayacak ve bir ömür boyu sürecek anıların fotoğrafları olacaktır. Fakat en iyi fotoğrafların elde edilmesi oldukça zor, deneyim ve doğru anları doğru zamanda yakalayabilme sezgisi gerektiriyor.

Neden Doğum Fotoğrafı?
Çok yaygın olan bir fotoğrafçılık alanı olmaması sebebiyle, doğum fotoğrafı dendiğinde akla ilk gelen yalnızca doğum anıdır. Doğum fotoğrafı -bir başka deyişle doğum hikayesi fotoğrafçılığı- ise bunun daha da ilerisine gitmektir. Artık çekilenler anın fotoğrafı değil, bir hikayedir ve hikaye fotoğrafçılığı dediğimizde aklımıza ilk gelenlerdendir doğum fotoğrafçılığı. Doğum öncesi koşuşturmaları, doğum anı bekleyişleri, doğum sonrası sevinçleri, gözyaşları, sevdiklere müjdeli haberin verilmesi ve özellikle ilk buluşma…
Hamilelik haberinin alındığı ilk andan, doğum anına kadar olan süreç size sürekli anılar biriktirir. İleride bunları sevdiklerinizle paylaşacak, kimi zaman hatırladıkça üzülecek, kimi zaman güleceksiniz. Ancak doğum anı bunlar içinde en özel olanıdır. Kendinize bir sorun: Hayatınızda hangi anı daha fazla ölümsüzleştirmek isteyebilirsiniz ki? Nasıl ki düğünlerde, doğum günlerinde ve hatta tatillerde fotoğraf çekmek, çektirmek o günün olağan bir olayı gibi ise, hayatınızda duygu yoğunluğunun en üst seviyede olduğu bebeğinizi kucağınıza alacağınız ilk günün anılarını fotoğraflamak başka hiçbir hatıranızla kıyas kabul etmeyecektir.
Fotoğrafçının Gözünden
Büyük günün ilk fotoğrafları anne ve baba adayının hastaneye ilk adım atmaları ile başlıyor. Annenin doğumhaneye götürülmesine kadar geçen süreçte ilk olarak anne ve baba beraber poz vererek hem bu tatlı bekleyiş sırasındaki heyecanlarını bir nebze de olsa gidermeye çalışıyor hem de gelecekte hatırlamak üzere bu güzel anları ölümsüzleştiriyorlar. Ancak o an gelip de, anne doğumhaneye götürülmek üzere hazırlanmaya başlayınca neşeli konuşmalar, hüzünle karışık bir telaşa dönüşüyor. Ve genellikle bu kısa süreli yolculukta annelerin yanaklarından heyecanın ve duygu yoğunluğunun neden olduğu birkaç damla yaş süzülüyor. O anlardan itibaren fotoğrafçı unutuluyor, tüm doğal ve içten duygular fotoğrafta nasıl çıkacağım kaygısı düşünülmeden yaşanmaya başlanıyor…
Ve devamında bebeğin dünyaya ilk merhaba dediği o an, doktorunun kucağındaki ilk saniyeleri ve anne-babayla ilk buluşmaları geliyor.
Sonrasında yeni doğanın yıkanması, bakımı ve hazırlığı sırasında, hazırlık odasına bakan pencerede babanın ve yakınların kutlamaları, en içten gülümsemelerle ve sevinç gözyaşlarıyla bebeğe bakışları… Annenin odasına gelmesiyle birlikte heyecanlı bir bekleyiş başlıyor. Bebeğin de odaya gelişiyle ortamı bir sevinç kaplıyor. 9 ay boyunca sadece hareketlerini hissettikleri bebekleriyle ilk tanışma, ilk kucaklaşma yaşanıyor. Anne bebeğini kucağına alıyor, kokluyor, hissediyor ve işte bu anlar en özel anlar oluyor doğum fotoğrafçılığında. İlk emzirme, anne kucağı, baba kucağı ve ilk aile fotoğrafları ile birlikte doğum hikayesinin sonuna geliniyor.
Doğum ve Bebek Fotoğrafçısı Esra Altan