Kadın yaşamının en önemli evresi olarak kabul edilen gebelik döneminde yaşanan bulantı, halsizlik, mide yanması ve baş Ağrısı gibi şikayetlerin, neredeyse her anne adayının ortak sorunu olduğunu belirten, Dr. Çavuş, bunların ortadan kaldırılmasının mümkün olmasa da alınacak bazı önlemlerle rahat bir gebelik dönemi geçirmenin mümkün olacağını dile getirdi. Gebelik bulantılarının genellikle Sabah saatlerinde başladığını belirten Dr. Çavuş, özellikle ilk ve çoğul gebeliklerde bulantının önemli bir sorun olduğunu söyledi.
'BULANTILAR BESLENME ALIŞKANLIKLARI İLE AZALTILABİLİR'

Ortalama 4-8 hafta arası görülen bulantıların 14-16'ıncı haftaya kadar azalarak devam edeceğini kaydeden Dr. Yunus Çavuş, bazen tüm gebelik süresince de bu durumun devam edebileceğini dile getirdi.

Dr. Çavuş, 'Bulantıların, alınacak bazı önlemlerle azaltılması mümkündür. Gün içinde az az ve sık sık yemek yemek, yemekler arasında az sıvı tüketmek, katı, kuru, yağsız ve tuzlu gıdaları tercih etmek önerilir. Eğer tatlı ve meyveler bulantı yapmıyorsa, tüketilmesinde sakınca yoktur. Tuzlu kraker, galeta ve simit gibi besinler de bulantıyı bastırabilir. Sabah bulantılarını hafif bir şekilde atlatmak için uyandıktan hemen sonra bu besinler tüketilebilir. Açık çay da bulantının baskılanmasına yardımcı olacaktır. Bunun yanında yataktan aniden kalkmamak, hoş olmayan kokulardan ve ağır yiyeceklerden uzak durmak da bulantıyı önlemeye yardımcı olacaktır' dedi.
'GEBELİKTE RUHSAL SORUNLAR PSİKOLOJİK DESTEKLE ÇÖZÜLÜR'

Gebeliğin ilk dönemlerinde anne adayının sinirli, gergin ve alıngan bir ruh hali içinde olmasının normal olduğunu belirten Op. Dr. Yunus Çavuş, bu 3 aylık dönemin gebeliğe adaptasyon süreci olduğunu söyledi. Dr. Çavuş, 'Kişi gebeliğe uyum sağladıkça yavaş yavaş rahatlayacaktır. Hemen hemen her kadını etkileyen bu durum eşlere de yansıyarak endişelenmelerine yol açabilir. Bu gibi durumlarda daha önce gebelik dönemi yaşamış yakın çevreden kişiler ile konuşmak yararlı olacaktır. Eğer bu bir çözüm sağlamazsa, psikolojik destek alınması önerilir' diye konuştu.

'ANNE VE BEBEK SAĞLIĞI İÇİN YETERLİ SIVI ALINMALI'

Gebelik döneminde sürekli idrara çıkma isteğinin rahimde büyüme ve böbrek fonksiyonlarındaki değişime bağlı olduğunu belirten Dr. Çavuş, bazen idrar kaçırmaların da yaşanabileceğini açıkladı. Dr. Yunus Çavuş, 'Bu durum genellikle gebeliğin 4'üncü ayından itibaren azalsa da son evrede tekrar ortaya çıkabilir. Ancak yaşanan bu değişiklikler nedeniyle kesinlikle sıvı alımı azaltılmamalıdır. Çünkü sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek için yeterli sıvı alımı gereklidir. İhtiyaç hissedildiği her an idrara çıkılmalıdır. Aksi takdirde idrar yolu enfeksiyonları ortaya çıkabilir. Sık idrara çıkma ile birlikte yanma ve ağrı sorunlarında mutlaka doktora başvurulmalıdır' şeklinde konuştu.
'GEBELİKTEKİ BAŞ AĞRILARI SAĞLIKLI BESLENME VE EGZERSİZLE AZALABİLİR'

Memorial Dicle Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Uzmanı Op. Dr. Yunus Çavuş, baş ağrısı ve halsizliğin genellikle gebelikte ortaya çıkan hormonal ve kan dolaşımındaki değişikliklere bağlı olduğunu söyledi. Çavuş, 'Ancak gebeliğin 20'inci haftasından sonra başlayan baş ağrıları masum olmayabilir. Bu durumda nöroloji uzmanına danışılması önerilir. Baş ağrısı sırasında; yüzün ön tarafı ve kenarlarına, burun çevresine, gözlere sıcak kompres uygulama ağrıyı azaltabilir.

İyi ve dengeli beslenme, dinlenme, masaj, hafif egzersiz ve yürüyüşler şikayetleri en aza indirir. Leke tarzında kanamalar gebeliğin her döneminde çok önemlidir. Gebeliğin ilk 3 ayında oluşan kanamalar implantasyon yani bebeğin rahim içerisine yerleşmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Ancak bazen de düşük habercisi olabilir. Çünkü gebeliğin ilk 3 ayında görülen kanamaların yaklaşık yüzde 10'u düşükle sonuçlanmaktadır. Bu durumda uzman görüşüne başvurulmalıdır' dedi.