Kuzguncuk İstanbul’un en az bozulmuş semtlerinden biri. Hem eski İstanbul’un huzurlu havası var, hem de çağa ayak uydurmuş. Burada yaşamak isterdim. Renkli ve kolay kolay betonlaşmaya teslim olmayacak gibi. İki de iyi balık lokantası var burada. Biri yılların İsmet Babası. Her zaman çok iyi olduğunu söyleyemem ama şahsiyeti var ve gerçek balık meyhanesi. Fiyatlar uygun. Diğeriyse ise Kosinitza. Çok iyi bir balık lokantası olmanın dışında, minik ve sıcak ortamı var.

Bu lokantalar özel günlere saklamalı.

Her gün gidilebilecek bir yer
Pita, her gün kahvaltı edilip, öğlen basit bir öğün alınabilecek bir mekan. Benim için her gün gideceğim mekanın birkaç özelliği olmalı. İşletme sahibine sempati duymalıyım ve rahatsız edilmeyeceğimi bilmeliyim. Mekanı sıcak ve temiz bulmalıyım. Müşteriler kendimi rahat hissettirmeli. Fiyatlar uygun olmalı.
Yemekleri sevmeli ve hep yesem sıkılmayacağım tip bulmalıyım (tamam kuzu incik güzel de her Allah’ın günü yiyebilir misiniz?). Malzeme kalitesine güvenmeli ve küçük bir şey atıştırsam bile işletmenin daha fazla para harcamam için ısrar etmeyeceğini bilmeliyim.

Zengin kahvaltı seçenekleri
Pita’ya bir kez gittim ama hislerim burasının tam kafamdaki tiplemeye uygun olduğunu söylüyor.
Çok zengin bir kahvaltıdan bıkabilirim. Erzurum’da, Gökçeada’da vs. karşıma çıkan kahvaltılar her gün karşıma çıksa, kilo almanın dışında değerini de kaybeder.
Ezine peyniri, söğüş, ceviz ve haşlanmış köy yumurtası her sabah yenebilir. Tabii yanında çayla. Bu kahvaltı 10 TL.
Çok daha zengin, iki kişinin rahatlıkla bölüşeceği kahvaltılar da var Pita’da. Örneğin; ‘Güzel Bahar’. Bu tabağın içinde ezine peyniri, İzmir tulumu, reçel, bal, tereyağı, zeytin, domates, salatalık, biber, maydanoz ve ceviz bulunuyor. Reçel ev reçeli, tereyağı gerçek tereyağı, bal da iyi. 18 TL.
Daha da zengini ‘Bereketli’ denen kahvaltı. Ezine peyniri, İzmir tulumu, eski kaşar, reçel, bal, kaymak, haşlanmış yumurta, zahter, domates, salatalık, biber, maydanoz, ceviz ve kuru meyve. 22 TL.
İçinde ne olduğundan çok seçilen malzemelere özen gösterilmesi önemli. Hiçbiri için ‘dünyanın en iyisi’ diyemem ama hepsi belli bir çıtayı aşıyor. Endüstriyel malzeme değiller. Güven veriyor kahvaltı tabağı.
İştah açıcı ekstraları da var. Tahin ve pekmez, acuka, söğüş tabağı ve kavurma gibi.
İsteyenler için sahanda farklı yumurtalar yapıyorlar. Tokat’ın bez sucuğuyla sucuklu sahanda yumurtayı canım çekmedi diyemem ama kendimi tuttum. 12 TL.

Bir nevi çıtır ekmek
Pita, bir nevi çıtır ekmek. Farklı pitalar var. Aklım kavurmalı ve kaşarlıda, 13 TL.
Öğlen buraya gelsem menemen ve yanında Erzincan tulumu ve kuru meyve ile salata ısmarlarım. İlki 12, ikincisi 11 TL.
Burada her gün farklı bir çorba çıkıyor. Fiyatı 5 TL. Bunun dışında nohut / fasulye ve pilav bulunuyor. Ayrıca fırın yemeği çıkıyor.
Az sayıda öğün çıktığı için bunlar günlük hazırlanıyor. Önemli olan bu. Ev yemeği ve kahvaltısı gibi. Nicelik yerine nitelik önemli.
Ev yemeği gibi olunca hanımlar oluyor işin başında. Burada da öyle. Menü dizaynı ve sıcak, gösterişten uzak ama huzurlu hava işin içine bir veya birkaç hanım elinin değdiğini gösteriyor. Biz erkekler bunu başaramıyoruz demiyorum ama bazı hanımların doğal olarak yarattığı ambiyansı bizlerin yaratması daha güç oluyor, daha çok çalışmamız gerekiyor.
Tatlı konusunu da düşünmüşler. Şeker bombardımanına tutmuyorlar sizi. Tiramisu güzel 7 TL. Cheesecake süzme yoğurtla hazırlanıyor. 8 TL. Sadece cuma günleri çıkan Apple crumble pastasını merak ettim. Çikolata tutkunları için çikolata muz sadece çarşambaları çıkıyor ve 11 TL.
Pita menüsünde ‘Kötü Kalpliler Giremez’ diye yazıyor ve altında koskoca bir kalp kullanılmış. Önce bana biraz yapma geldi ama iki saat harcadıktan sonra pazarlama taktiği değil, gerçek hisleri olduğunu düşündüm.


Vedat Milor