Çok sevdiğim bir lokantayı bıraktığım formda bulmak; eski ve uzun süredir göremediğiniz bir dostunuzu sağlıklı, mutlu ve son hatırladığınız gibi bulmaya benziyor.

İnsanlar gibi lokantalar da yaşlanıyor ama bizler gibi inişe geçmeleri için bir sebep yok. Bir arkadaşımın herkesin yarım yüzyılı geride bıraktığı bir toplantıda söylediklerini hatırlıyorum: “Birinci devre bitti, ikincisi başlıyor.” Herkes gülümsedi. “İkinci devreye çıkıyoruz ama sonucu biliyoruz, kaybedecegiz!” Hüzünlü bakışlar ve sessizlik…

Yengemin annesi İffet Hanım, önümüzdeki ayın başında 100 yaşını tamamlayıp 101’den gün alacak. Allah uzun ömür versin süründürmeden…
Başka bir devrin aydın insanı, rahmetli eşi (o da uzun yaşadı) ve kendisi idealist insanlar Atatürk devrimlerini benimsemiş, milli tarım politikasına inanmış ziraat mühendisleri olarak yerli tohumlara güvenmiş, onları yetiştirmiş, doğal beslenmiş, ölçüyü kaçırmamış, biz “Eski kuşak” desek bile kafaca bizden genç insanlar.

ŞİVEYDİZ ZAMANI
Günlük hayat stresi, moral bozucu felaket haberleri ve TV görüntüleri, fabrikasyon gıdalar, istesek de istemesek de maruz kaldığımız radyasyon, cep telefonları (uzun konuşmayın) falan derken bizlerin ikinci devresi başladığı gibi bitebilir de… En iyisi oyun devam ettikçe güzelce yiyip içmek…
Fatih’teki Öz Kilis’i şu sıralar tekrar ziyaret etmek için iyi bir neden var; şiveydiz çorbası. Taze sarımsak, dünyanin en lezzetli sebzelerinden. Fransa’da çıkar çıkmaz şölenler düzenlenir, terbiyeli çorbası hazırlanır. O da güzel ama bizim yoğurtlu şiveydizde en az o ayarda.
Yoğurt konusuna nokta koyun. Yoğurt var, yoğurt olmayan yoğurt var. Kültür mayalı ve yoğurdundan maya elde edemeyeceğiniz piyasa yoğurtlarını bir kenara bırakın. Var mı dünyada kaymak kıvamında yoğurt? İffet Bey ve o jenerasyon, büyükbabalar ve babalar gerçek mayalı yoğurt yediler, sağlık açısından da faydasını gördüler. Ayrıca daha lezzetli…
Öz Kilis’te kullanılan yoğurt, maya yoğurdu. Çorbası, 5 TL. Lahmacunsa 3.5 TL.
İstanbul’da daha iyi bir lahmacun bilmiyorum. İlk gidişte soğanlısını daha çok sevmiştim. Bu sefer burun farkıyla sebzeli ve sarımsaklı olanı. En iyisi ikisini de deneyip kararı siz verin.

İLİK LEZZETİ VAR
Kuru patlıcan ve biber dolmaları da tavsiye edilir. Belli ki, kemikle pişiyor. İçlerinde ilik lezzeti var,
fiyatı 7 TL.
İçli köfteyi de ilk seferinden daha çok sevdim. Gerçekten elle açılmış ve kabuğu çok ince. Ben biraz daha
yağlı tercih ederim ama kesinlikle kuru değil, o da 3 TL.

Ya o küşneme? Eminim terbiyesinde bir sırları var ve etten anlıyorlar. Fiyatını yazarsam nazarım değecek diye korkuyorum çünkü 20 TL’nin altında, bu kalite kuzu bonfile diye bir olay pek yok İstanbul’da.
Küşneme harika ama benim için daha da özenli, Kilis tava. Kilis’e gitmek nasip olmadı ama daha iyisini bulacağımı sanmıyorum. Yazarken bile ağzım sulanıyor, fiyatı 17 TL.

GAVURDAĞINI UNUTMAYIN
Tabii bütün bunların yanında bir gavurdağı salatası gider, başkasını boşverin. Tatlıya yer kalmıyor tabii. Sizin yeriniz kalırsa nasıl olduğunu söylersiniz ama kanımca bu kadar güzel öğün varken kalori kotasını yemeklerde kullanın.

İletişim Bilgisi:

Hırka-i Şerif Cad. Bedrettin Simavi Sok. No: 5/A Hocaüveyz Mh. Yavuz Selim Fatih/İst

Tel: (0212) 523 4457

• Vedat Milor