Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Murat Moray, göz sağlığı açısından büyük önem taşıyan güneş gözlüğü seçimine dair önemli bilgiler verdi. “Güneş gözlüğü seçiminde ilk öncelik kaliteli cam olmalı” diyen Moray, UV (ultra viyole) ışınlarını koruma özelliğinin ön planda tutulması gerektiğini vurguladı.

Göz bebeğinin aydınlık ortamlarda gözü ışığın zararlı etkilerinden korumak için küçüldüğünü ve göz içine giren ışık miktarının azalmasını sağladığına dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Murat Moray, "Karanlık ortamlarda ise gözün daha fazla ışığa ihtiyaç duyması nedeniyle göz bebeği büyüyerek tüm ışık alma potansiyelini kullanıyor. UV ışınlarına karşı koruma özelliği olmayan güneş gözlükleri karanlık bir ortam yaratarak göz bebeklerinin büyümesine neden olduğu için güneşli alanlarda gözün kendi koruma mekanizmasını devre dışı bırakıyor. Günlük şehir hayatında kullanım için 'UV 400' işareti gözlük camı tercihi yeterli oluyor. Bunun anlamı camın güneş ışınlarını 400 şiddetinde engelleyebildiği anlamına geliyor. Ancak kıyı ve dağlık bölgelerde ışık daha fazla olduğu için bu oran yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle özellikle tatile çıkarken daha yüksek korumalı gözlük camı tercih edilmeli." diye konuştu.
Bilimsel adı 'absonbsiyon' olan ışık emilimin gözlük camlarının ışığı geçirgenlik oranı olduğunu belirten Opr. Dr. Moray, günlük hayatta yüzde 50-70 arası bir emilim değerinin yeterli olmasına rağmen kıyı kesimlerinde ya da kayak yaparken en az yüzde 85 oranında emilim değeri olan camlar kullanılmasını tavsiye etti. Gözlük camının rengi ile UV koruması arasında hiçbir ilişki bulunmadığını anlatan Moray şunları kaydetti: "Ancak buna rağmen yine de gözlük camının rengi seçilirken de bazı kriterler göz önünde bulundurulmalı. Açık kahverengi ve füme renkli camlar, çevre ışık ve renklerinin algılanmasında en az hataya neden olacağından doğru seçimler. Siyah, lacivert ya da mor renklerde ise insan gözünün bu doğal olmayan renklere alışması belli bir süre alıyor. Avrupa standartlarına göre, kullanılan gözlük camı renginin, trafik işaretlerinin ve sinyallerinin renklerini algılamakta yanıltıcı etki yaratmaması gerekiyor. Kaliteli gözlük camlarında kabarcık, harelenme ya da düzensiz görüntülerin olmaması gerekiyor. Ayrıca parmakla bastırıldığında esneme yapmaması da kalitenin anlaşılması açısından önemli. Görüntü açısından bakıldığında ise odaklanılan bir nesnede gözlük hareket ettirildiğinde dalgalanma, şekil bozukluğu ya da farklı yönlere kayma oluşmaması gerekiyor."
Her gözlük size uygun olmayabilir!

Gözlük camının seçiminde ışınlardan koruma ve renk seçimi kadar yüze uyumuna da dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Opr. Dr. Moray, "Her gözlük herkes için uygun olmayabiliyor. Bunun nedeni herkesin baş yapısının farklı olması. Kişinin gözlüğü seçerken konforunu ön planda tutması görüş kalitesini artırıyor. Güneş gözlüğü çerçevesinin, kullanıcısının yüzüne ve başına iyi oturması için ayarlamanın baş şeklini, şakak genişliğini, iki göz arasındaki mesafeyi ve kulak yüksekliğini dikkate alarak titizlikle yapılması gerekiyor. Sık araç kullananların gözlük alırken özellikle çerçeve yapısına dikkat etmesi önemli. Çerçeve ve sapları ince olmayan gözlükler sağ – sol ve yukarı – aşağı bakarken görme alanını kısıtladığı için araç kullanırken tercih edilmemeli. Yine araç kullanımı sırasında yetersiz ışıkta ve alacakaranlıkta gözlüğün çıkarılması gerekiyor." dedi.
Opr. Dr. Moray, yeterli ışık yokken güneş gözlüğü ile araç kullananların kendi hayatlarını ve çevrelerini önemli ölçüde tehlikeye attığının altını çizdi. Güneş gözlüğünün de diğer gözlükler gibi düzenli olarak temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Moray, silmek için yanında verilen özel gözlük bezleri tercih edilmesini tavsiye etti.