Bel ağrısı şikayetinin kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğü; özellikle ileri yaşta, eklem şişliği bulunan, düzenli ilaç kullanan, hipertansiyon, şeker hastalığı ve koroner arter hastalığı bulunan kadınlarda görülme sıklığının daha yüksek olduğu belirlendi.



Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği tarafından, Kapadokya bölgesindeki Avanos ve Gülşehir ilçelerinde, bel ağrısının görülme sıklığına ilişkin araştırma yapıldı. Anket yöntemi kullanılarak yapılan araştırmada, katılımcılara "Hayatınız boyunca hiç bel ağrısı yaşadınız mı?", "Üç aydan daha uzun süreli bel ağrınız oluyor mu?", "Hayatınız boyunca hiç eklem şişliği yaşadınız mı?" gibi çeşitli sorular soruldu.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Ertenli, bel ağrısının ciddiye alınması gerektiğini belirterek, özellikle 3 aydan uzun süren, istirahat ile artan bel ağrılarının mutlaka incelenmesi gerektiğini söyledi.
Kronik bel ağrısının ciddi bir sakatlık nedeni olduğunun da altını çizen Ertenli, bu şikayetin sağlık sistemine önemli bir maliyet getirdiğine işaret etti. Ertenli, "Örneğin, İngiltere'de yapılan bir maliyet analizinde, kronik bel ağrısı olan kişilerin olmayanlara göre 2 kat daha fazla sağlık harcaması yaptığı gösterilmiştir" dedi.
Ertenli, "Ülkemizde erişkin yaş grubunda yaklaşık 10-11 milyon kronik bel ağrısı olan hasta vardır" açıklamasında bulundu.

Her 4 kişiden birinin uzun süredir beli ağrıyor
Bel ağrısı sıklığına ilişkin araştırma kapsamında toplam 11 bin 49 erişkin gönüllü ile çalışıldığını anlatan Ertenli, katılımcıların 6 bin 199'sinin erkek ve yüzde 32,7'sinin aktif olarak çalıştığını belirtti.
Ertenli, araştırmanın ilk aşamasında katılımcıların, yaşadıkları yerlerin ve ev içindeki olanakların sorgulandığını, daha sonra kişilerin tansiyon, boy, kilo, karın, bel, kalça, boyun çevresi, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite sıklığı, sigara ve alkol kullanımı, kullanılan ilaçlar gibi kriterlerin ele alındığını anlattı.
Ertenli, araştırma sonunda katılımcıların yüzde 44,3'ünde bel ağrısı çıktığını ifade ederek, "Bel ağrısı olanların yüzde 51,3'ünde ağrı süresi 3 aydan uzun sürmektedir. Tüm gönüllüler içerisinde kronik bel ağrısı sıklığı yüzde 22,7. Hastaların verdiği bilgiye göre, yaşamları boyunca eklem şişliği yüzde 19,8 olmuştur. Toplumun yaklaşık yüzde 23'ünde 3 aydan uzun süreli bel ağrısı bulunmaktadır" diye konuştu.

Bel ağrısı sıklığı yaşla birlikte artıyor
Araştırmada elde edilen en önemli sonuçlardan birinin bel ağrısı sıklığının yaşla birlikte artış gösterdiği yönünde olduğunu vurgulayan Ertenli, sorunun "kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü" söyledi. Ertenli, şunları kaydetti: "Bel ağrısı ve kronik bel ağrısı kadınlarda, ileri yaşta, düşük eğitim düzeyi olanlarda, oral aft olanlarda, eklem şişliği olanlarda, işteki fiziksel aktivite, düzenli ilaç kullanımı, tekrarlayan ishal öyküsü bulunanlarda ve hipertansiyon, şeker hastalığı, ağız yarası kalbe yeterince kan ve oksijen gitmesini engelleyen koroner arter hastalığı, astım gibi durumlarda daha sıktır."