Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burçin Nalbantoğlu, "İlkbahar ve yaz aylarında yaygın olarak görülen polen ve tozun yanı sıra dar kıyafetler ve soğuk hava da alerji yapabiliyor" dedi.
Nalbantoğlu, alerjik hastalıkların, tüketilen herhangi bir besin, ilaç veya temas edilen bazı maddelere vücudun gösterdiği aşırı tepkiler sonucu meydana geldiğini söyledi.
Alerjik rahatsızlıkların genetik olmadığını, ileri yaşlarda da ortaya çıkabileceğine işaret eden Nalbantoğlu, şunları kaydetti:
"Işık alerjisi dediğimiz nadir görülen vakalar var. Işık alerjisi olan hastalar karanlık bir ortamdan çok parlak bir ortama geçtiği zaman uzun süren hapşırık krizlerine girebiliyor. Parlak ortamdan karanlık ortama girdiği zaman hasta normale dönebiliyor. İlkbahar ve yaz aylarında yaygın olarak görülen polen ve tozun yanı sıra dar kıyafetler ve soğuk hava da alerji yapabiliyor. Öte yandan 'soğuk ürtikeri' dediğimiz bir tür de var. Kişi, soğukla karşılaştığı zaman ya da soğuk suya aniden girildiğinde aniden tansiyon düşmesine, vücutta kabarıklıklara, kızarıklıklara ve hatta ölüme neden olabiliyor."
Nalbantoğlu, "basınç ürtikeri" diye bilinen alerjik hastalıkta ise vücudun giysiyle basınç altında kaldığı bölgede kızarıklıklar görüldüğünü ifade etti. Burçin Nalbantoğlu, kişilerin, bu tür şikayetleri olduğunda vakit kaybetmeden bir hekime başvurması gerektiğini vurguladı.