#1
|
|||
|
|||
Minyatür Sanatı
Minyatür, çok ince olarak eski usülde işlenmiş ve küçük boyutlu resimlere denir. Aynı zamanda bu tür resim sanatına verilen genel addır. Eski el yazması kitaplara boya ve yaldızla çok dikkatli ve ince olarak yapılan resimlerdir. Minyatürler, kitaptaki konuyu anlatan, en ince ayrıntılar üzerinde duran, gözden çok fikre hitap eden ve derinliği olmayan resimler olarak çizilir. Minyatürde önde ve arkada bulunanlar farklı boyda görünmesi gerekirken aynı boyda resmedilir. Ancak öndekiler üstte yer almaktadır. Osmanlıda minyatür için nakış sözcüğü kullanılırdı. Minyatür sanatçısı için de nakkaş (resim yapan) ya da musavvir ismi kullanılırdı. Minyatürün, bir doğu sanatı olduğunu, batıya doğudan geldiğini idda edenler vardır. Buna rağmen minyatür doğu ve batıda çok eskiden beri kullanılan bir resim tarzıdır. Doğu ve batı minyatür resim sanatının bir çok benzer yönü bulunmaktadır. Resimlerin boyutlarının küçük olması ortak özelliklerinden biridir. Fakat renk ve biçim gibi bazı konularda ayrılıklar görülür. Minyatür nasıl yapılır? Minyatür kâğıt ve fildişi gibi malzemeler üzerine yapılırdı. Eskiden, minyatürlerin çevresine "tezhip“ denen bezeme yapılırdı. Minyatür yapımında bir tür yapışkan olan arapzamkını fazlaca içeren sulu boyaya benzer boyalar kullanılırdı. Çizgileri çizmek ve ince ayrıntıları işlemek için yapılan "tüykalem“ denen çok ince fırçalar kullanılırdı. Tüykalem yavru kedilerin tüylerinden yapılırdı. Boyama işi için de çok çeşitli fırçalar kullanılırdı. Resim yapılmadan önce kâğıdın üzerine arapzamkı katılmış üstübeç sürülürdü. Gerektiğinde renklere saydamlık kazandırmak için üzerine bir kat da altın tozu sürülürdü. MİNYATÜRDE ÖNE ÇIKAN İSİMLER Selçuklular döneminde minyatüre önem verilmiştir. Selçuklulara minyatür sanatı İranlıların etkisi altına girmiştir. Bilinen en önemli minyatür sanatçısı Mevlana'nın resmini yapan Abdüddevle'dir. Osmanlılarda ise Fatih döneminde, padişahın resmini de yapmış olan Sinan bey adlı nakkaş, II. Bayezid döneminde de Baba Nakkaş tanınan ünlü sanatçılardır. 16. yüzyılda Reis Haydar diye tanınan Nigarî, Ahmetcan Barlas, Haydar Kay, İsmail Can, Gazi Capır, Nakşî ve Şah Kulu bilinen değerli nakkaşlardır. Yine aynı dönemde, Behzad'ın öğrencisi olan Horasanlı Aka Mirek de sarayın başnakkaşı (başressam) olmuştur. 18. yüzyılda ise Mustafa Çelebi, Selimiyeli Reşid, Süleyman Çelebi ve Levnî ünlü nakkaşlarıdır. Türk minyatür sanatı için Levnî dönüm noktası olmuştur. Levnî, geleneksel anlayışı terkedip kendine özgü bir biçim geliştirmiştir. 19. yüzyılın başlarında birçok alanda olduğu gibi minyatürde de batı resim sanatının etkileri görülmüştür. Son yıllarda minyatür sanatı yerini çağdaş resme bırakmaya başlamıştır. Batıda ve ülkemizde ise geleneksel bir sanat olarak çizgisini korumaktadır. Günümüzde de Prof.Dr. Süheyl Ünver, Günseli Kato, Nusret Çolpan, Gülbün Mesera, Gülçin Anmaç öne çıkan nakkaşlardır. Minyatür sanatını icra eden birçok genç sanatçı bulunmaktadır. |
Forum | Bilgilendirme | Linkler |
Powered by vBulletin® Version 3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. |
Sitemiz bir " paylaşım " sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj/konu/resim paylaşabilmektedir. Bu sebepten ötürü, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir. |