İkili ilişkilerde hormonların etkisiyle daha heyecanlı ve tutkulu yaşandığını düşündüğümüz aşk, sanılanın aksine orta yaşta da etkinliğini sürdürüyor. Ancak hormonal değişimlerle mantığın daha ağır basmaya başladığı orta yaş, aşk gibi güçlü duyguların yaşanmasına engel olmuyor. Aksine şefkat ve sevginin aşkla birlikte kişinin hayatını renklendirmesi bu dönemde mümkün oluyor.
Dr. Mehmet Yavuz
Nöropsikiyatri Uzmanı
Genç Yaşlarda Dopamin Aşkı Yönlendiriyor
Bir ortamda karşı cinse yönelik ilgi oluştuğunda, bilinçaltının etkisiyle kişinin yüzünde Yanıma Gel bakışı belirir. Böyle bir bakış eğilimine giren kişi, farkında olmadan gülümseyebilir. Beyindeki görsel ve işitsel algı merkezleri ani dopamin salgılanmasına neden olarak, bireyler arasında sıcaklığa ve yakınlaşmaya neden olur.
Söz konusu yakınlaşma anında müzik, loş ışık ve diğer insanların davranış tarzları gibi birçok uygun faktör yan yana gelerek duyguları etkisi altına alır. Yanıma gel bakışı, genellikle kadınlardan erkeklere karşı olan ve farkında olunmadan yapılan bir eylemdir.
Orta Yaşta Aşk Hormonları Dengeleniyor
Aşk hormonlarının en dengeli olduğu dönem, orta yaş dönemidir. Orta yaş ile beraber, beynin salınımını ve kontrolünü üstlendiği hormonlarda değişim başlar. Dopamin ve türevleri mesela feniletilamin orta yaşlarda daha dengeli salgılanır. Sadakat ve bağlılığı düzenleyen D1 ve D2 reseptörleri nispeten dengeye girer.
Gençliğin fırtınalı ve sorumsuz davranış tarzları, daha aklı başında, ayakları yere basan davranışlara dönüşür. Dopamin, oksitosin, serotonin ve katekolaminlerin dengeye girmesi ile karşı cinse karşı oluşan beğenme, birlikte olma, yanından ayrılmama gibi yoğun duygular üst seviyeye çıkar. Orta yaşta insan gerek beyin kapasitesi gerekse vücut fonksiyonları olarak üst seviyededir.
Orta Yaşlarda Mantık ve Duygular Paralel Seyrediyor
Gençlik yıllarından farklı olarak beyinden salgılanan hormonların da etkisi ile mantık ve duygu paralel seyreder. Dolayısıyla bu yaşlarda oluşan beraberlikler uzun solukludur. Duygular daha mantıklı ve kontrollüdür. Orta yaşta sanıldığının aksine cinsel birliktelik dürtüsünde ve isteğinde azalmaya neden olmaz. Hatta beyinde salgılanan hormonların da etkisiyle artma bile olabilir.
Kadında menopozla başlayan kadınlık hormonlarındaki değişim, sadece üremeyi durdurur, birliktelik isteğini sona erdirmez. Aksine gebe kalma korkusu olmadığı için daha özgün daha kaliteli ve istekli bir birliktelik yaşanabilir. Erkeklerde ise durum biraz farklıdır. Erkeklik hormonlarındaki değişim az da olsa erkeğin performansını etkiler. Fakat cinsel yaşantının kalitesi bozulmaz.