Her şey iyi güzel de sevgilinizin, eşinizin bazı hal ve hareketleri size bir miktar batıyor! Erkek milleti işte, hangisi dört dörtlük ki? Tamam fazla da üzerlerine gitmeyelim, sanki biz kadınlar çok mu mükemmeliz düşünüce… Her ne kadar “İnsanları olduğu gibi kabullenmeliyiz” diye düşünsek de ve Mevlana’nın “Yaratılanı severim, yaratandan ötürü” sözünü sevsek de insan bazen, “Ay keşke şunun şu özelliğini değiştirebilsek, keşke şöyle davranmasa” demeden de edemiyoruz.
Hadi bu kişi dışarıdan bir arkadaşsa araya mesafe konulabiliyor da eğer bu kişi sevgiliyse insan uzak da kalamıyor. Öyleyse, onun sürümünü güncellemeli, hem de acilen. Düşünsenize, aşık olduğunuz adam karşınızda ve tam istediğiniz gibi! Fena olmaz değil mi?

Çok kötü giyiniyor!
Hiç şüphesiz, “Bu giydiğin şeyle dışarı çıkmayı düşünmüyorsun değil mi” gibi aşağılayıcı bir ifade kullanmayı aklınızdan geçirmeyin. Ayrıca size kötü görünen, onun için bir tarz ifade edebilir. Yani, burada kendinizi moda gurusu görmek ne kadar doğru olur? Bir de unutmayın, siz gömlekle değil, içindeki adamla ilgilisiniz. Ancak cidden vahim bir durum söz konusuysa, kendi fikrinizin hesaba katılması için, “Hayatım mavi gömleğin sana çok yakışıyor”, “Fikrimi ister misin?” ya da “Bunlar fena değil de şu gri takımın var ya bir de onu denesene, acaba daha mı iyi olur? Hadi bana defile yap” şeklinde yaklaşımlarda bulunabilirsiniz.
Sürümünü güncelle: Onu kıyafet konusunda nasıl yönlendirebilirsiniz? Aslında tabi ki sizin aklınıza çoktan gelmiş olmalı bu fikir: onunla birlikte alışverişe çıkın! Ancak burada asıl önemli nokta, etkili ve kısa bir alışveriş olması, yoksa bir daha sizi yanında istemeyebilir. Örneğin, bir gün sadece pantolon almaya, başka bir gün sadece gömlek almaya gidebilirsiniz. Gidilen yerde de birkaç pantolonu seçip “Hayatım, bunların hangisi hoşuna gidiyor” derseniz, her yardımcı olmuş hem de durumu kontrol altına almış olursunuz.
Kıyafetinize karışıyor!
Biz onunkine karıştığımızda nasıl bir tavır görmeyi bekliyorsak, aynısını yapabiliriz! Gördünüz mü, tufaya düştünüz. Siz onun kıyafetlerine söylenince iyi, o söylenince kötü. Tamam, hepimiz kadınız ve biz ondan değil, sizden yanayız, haklısınız!
Sürümünü güncelle: Kural bir; sert yanıtlar, kızgın tavırlar, surat asmalar yok! Esprili bir kadın olduğunuzu hatırlayın ve mizahı işin içine sokun. Diyelim ki topuklu giymenize söyleniyor. O halde siz de, “Topuklu giymemi istemiyorsun ama biz kadınlar bu uzun çubukların üzerinde yürümek için yaratılmışız” diyebilirsiniz!
Temizliğe yeterince dikkat etmiyor!
Fırçalanmayan dişler, çıkarıldığı yerde bırakılan kıyafetler ve ter kokusu… Normal şartlarda, başka bir erkek olsa “Iyyy, iğrenç” diyiveririz. Ancak bu kişi insanın sevgilisi olunca, sadece içinden bir ”ıyyy” diyor, ‘iğrenç’i atıyor, yerine bir ‘off’ ekliyoruz. Temizlik gibi özbakım becerileri çocuklukta kazanılan becerilerdir ve eğer siz yetişkin birine bunları öğretmeye kalkarsanız ona annelik ediyor gibi algılanabilirsiniz, bu da ilişkinizi olumsuz etkiler. Öyleyse, anne olma değil, dürüst olma zamanı; rahatsızlığınızı açıkça dile getirin!
Sürümünü güncelle: Ter mi kokuyor? Bunu ona söylemenin o kadar basit bir yolu var ki: “Canım kötü kokmuşsun” demeniz yeterli. O duştan çıktığı zaman sarılıp, “Böyle koktuğun zaman sana bayılıyorum” demek de hiç fena fikir değil. İnceden inceye mesajı bilinçaltına verir! Dişlerini fırçalamaması ve dağınıklığı konusunda da direkt söylemleri tercih edin. Dağınıklığından şikayetçiyseniz, evinizin toplu halinin ne kadar huzurlu olduğunu ona hatırlatın.
Çok kıskanç!
Erkeklerin uzmanlık sorusu olan “Kadınlar ne ister?”in yanıtının halen bulunamamış olması, nedense biz kadınları şaşırtmıyor; çünkü biz de ne istediğimizi gerçekten bilmiyoruz! Kıskanmasalar, “Neden kıskanmıyor?”, kıskansalar “Ay şekerim benimki de pek bir kıskanç” oluyor!
Sürümünü güncelle: Onu bir anda kıskanmayan biri yapamazsınız elbette. “Beni kıskanmasan olur mu hayatım?” dediğinizde, “Ok artık kıskanmayayım o halde” yanıtını almayı beklemeyin; bu yanıt, hani oldu ya ağızdan çıktı diyelim; gönülden, akıldan öyle kolay çıkamaz. Öyleyse şu repliği deneyin: “Rahatsız olduğun konular olduğunda benimle konuşmalısın. Zamanla aramızdaki güvenin gelişeceğini umuyorum.” Bunun gibi düz ve net ifadeler kullanın, açıklayıcı olun ve alttan alın. Kıskançlık, ilişkiyi etkileyen çok önemli bir konudur; eğer sorun büyükse, bir uzmandan yardım alabilirsiniz.
Klozetin kapağını kaldırmıyor!
İşte yıllardır kadınların en büyük kabusu! Klozettin kapağını kaldırmayan ve hatta üzerinde damlalar bırakan bir erkek…
Sürümünü güncelle: Klozetin kapağını kaldırmayı unutuyorsa ve bunu ona defalarca söylemenize rağmen bir sonuç alamadıysanız, bir de şunu deneyin: kapağa komik bir resim ve not yapıştırın. Mesela ağzı açık bir kurbağa ve konuşma balonunda “Durrrr.. hayırrrr” yazısı. Hem komik hem anlamlı. Umarız, espri kabiliyeti gelişmiştir.

Hiç romantik değil!
Sizce romantik biri nasıl biridir? Sevgilimizin romantik olmadığına kanaat getirirken, çoğu kez kendi romantizm kalıbımıza uymadığından bun u yaparız. Oysa o kendine göre romantik kendine göre romantik ve düşünceli biri belki de. Ancak sizin romantizm çerçevenizde onun yaptıklarının yeri yoksa duruma müdahale edilebilir!
Sürümünü güncelle: Onun davranışlarındaki bazı inceliklerin farkında olduğunuz gösterip, bu konudaki hoşnutluğunuzu paylaşmanız, onu daha fazlasını yapmaya motive edebilir. Örneğin ışığı kapattığında - ki bunu enerji tasarrufu için bile yapmış olsa- “Canım ne iyi yaptın, böyle daha hoş bir ortam oldu” diyebilirsiniz. Bir de onun romantiklik anlayışını anlamaya çalışın. Romantik denince ne anlıyor, sizin kastettiğiniz ne? Çoğu zaman romantik tanımının altından duyarlılık, şefkat, ilgi gibi daha spesifik beklentiler çıkabiliyor.
Kaba saba!
Aslında bu adam hiç böyle değildi başlangıçta, arabanın kapısını bile açıyordu siz arabaya binerken. Bu kaba tavrılar sonradan oldu sanki ve hiç hoş değil! Küfür ediyor, arkadaşlarınızın yanında argo konuşuyor, hatta sizi aşağıladığı bile oluyor.
Sürümünü güncelle: Kaba adamı ‘yontmak’ için ilk adım, sizin kibar davranmanız. Aranızda sorun olmayan, rahat bir zaman ondan da aynı kibarlığı beklediğiniz konusunda sohbet açın. Kaba bir tavırla karşılaştığınızda da, “Ne istediğini anlıyorum, ama lütfen geçen akşam konuştuklarımızı hatırla, bunu bana başka türlü söylemeni tercih ederdim” diye hatırlatmada bulunabilirsiniz. Eğer aile ve arkadaş ortamında sizi bozuyorsa, hemen o anda değil, siz de sakinleştikten sonra bu konuyu açın. En önemlisi, bu durumla ilgili kendi duygularınızı paylaşmanız. “Böyle yaparak ne elde ettiğini anlamıyorum” demek, duygu değil, düşünce paylaşımıdır. Bunun yerine, “Sen bunu söylediğinde ben kendimi aşağılanmış hissettim, senin bana değer vermediğin duygusuna kapıldım” derseniz kendinizle ilgili ne yaşadığınızı anlatma şansına sahip olursunuz. Ukala ve aşırı güvenli ise onunla tartışmak, haklı çıkma isteğini beslemekten başka bir işe pek yaramaz. Ancak farklı düşündüğünüzü açıkça ifade edebilirsiniz. Kavga etmeden konuşamıyorsanız, profesyonel yardım alabilirsiniz. Küfür konusuna gelince… Rahatsız oluyorsanız, bunu mizahla ifade edin.

Alkolle fazla haşır neşir!
Bu son derece önemli ve hassas bir konu. Biraz fazla alkol alıyor, alkol aldığında davranışları değişiyor, kendini kontrol edemiyorsa, bu onun alkol kullanımı ile ilgili bir problemi olduğunu gösterir. Bu konuda siz direkt bir şey yapamazsınız; ancak onu bir şeyler yapmaya teşvik edebilirsiniz.
Sürümünü güncelle: “Ben seni seviyorum, ancak alkol aldığında seni tanıyamıyorum. Bu durum uzun vadede birlikte olmamızı imkansız hale getiriyor. Yardım almaya karar verirsen seve seve seni desteklerim” deyip ilişkiden ve ondan uzak durmanız ve mesafenizi ne olursa olsun korumanız çok önemli. Zor olabilir, ancak sorunun değil, çözümün parçası olacağınızı net bir şekilde ifade etmelisiniz. Onun ihtiyacı olan, o konuda uzman bir medikal doktordur.
Sigara içiyor!
“Sigara içen bir erkekle öpüşmek kül tablası yalamaya benzer” diye çocukken kafanıza sokuldu, ama siz yine gidip sigara içen bir erkek buldunuz. Eh, hemen hemen herkesin sigara kullandığı düşünülürse, zor bir iş başardığınız söylenemez.
Sürümünü güncelle: Ona herhalde “Ya sigara ya ben” demeyi düşünmüyorsunuz. Bu tehdit, üzgünüz ama bir işe yaramayacaktır. Sigaradan hoşlanmadığınızı dile getirebilirsiniz elbette; ancak içip içmemek onun inisiyatifinde olduğundan, ortak yaşam alanlarınızda kurallar belirlemekle işe başlayın. “Sadece balkonda içilecek” gibi…