Dünyada pekçok çift birbirleriyle şifrelerini paylaşıyor, birbirlerinin mesajlarını okuyor ve bilgisayarlarını kullanıyor. Neredeyse her üç gençten biri şifresini bir arkadaşı ya da sevdiği ile paylaşıyor. Peki ya bu "pembe gözlükleri" çıkardığınızda sizi bekleyen tehlikelerden haberdar mısınız?
Bu, çiftlere birbirlerinin bilgisayarlarına tam erişim imkanının yanında; e-posta ve Skype ile birlikte Facebook ve WhatsApp Messenger gibi uygulamaları kullanarak iletişim kurma imkanı da sağlıyor. Bu erişim ise, ne yazık ki kimi zaman sadece kullanıcının sevdiğinin mesajlarını okuyabilmesi ile sınırlı kalmıyor, istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Şifreyi bilen kişi, sevdiğinin yerine mesajlar da gönderebiliyor.
Kaspersky Lab uzmanlarına göre aşıkların toz pembe gözlükleri kimi zaman modern teknoloji ile pek iyi anlaşamıyor. Örneğin, online randevulaşma... İnternet artık arkadaş bulmanın kabul edilmiş bir aracı haline geldi ve son 10 yıldır arkadaşlık siteleri aktif olarak kullanılıyor.
Yapılan araştırmalara göre yaklaşık 11.5 milyon bekar Alman'dan yaklaşık 7 milyonu en az bir defa online randevulaşma sitelerini kullandı ve Avrupa'daki bekarların yaklaşık %40'ı internet üzerinden kendine arkadaş aradı.
Ancak bu yolun tehlikeleri ise ne yazık ki küçümseniyor. Adınızı ve ilgi alanlarınızdan birkaçını girmenizle beraber, basit bir internet taraması, sosyal ağlar üzerindeki profilinizi kolayca ortaya çıkarıyor. Bu da çoğunlukla sizin telefon numaranızı, adresinizi ve diğer detaylarınızı içeriyor. Çoğu durumda, tek tek verilen bilgi oldukça zararsızken bunların kombinasyonu, gizliliği tehdit edebiliyor. Bu nedenle karnınızda uçuşan kelebeklere rağmen, bu güvenlik ipuçlarını aklınızda tutmanızda yarar var.
Aşıklar İçin 5 Güvenlik İpucu:

1. Şifreleri Paylaşmayın:

Bir şifre, ancak yeterli düzeyde karmaşık ise ve sadece sosyal ağ ve hesaplarını korumak isteyen kişi tarafından biliniyorsa koruma sağlar. Bu yüzden şifrelerinizi, sevgilileriniz de dahil olmak üzere kimseyle paylaşmamanız çok önemli. Anlayışlı bir sevgili, buna saygı gösterecektir. Diğerleri ise şu ipucunu takip etmeli: Eğer Facebook şifrenizi paylaşmanız gerekiyorsa, bunun başka bir hizmette kullanılmadığından emin olun. Acil bir durumda, hemen değiştirebilirsiniz.
2. İhtiyatlı Olun:

Pek çok durumda aşıklar yalana başvurabilir. Elbette bu, İnternet ilişkilerinde çok daha kolaydır. Eğer online flört yapacaksanız tedbirli olun. Çok fazla bilgi vermeyin ve iletişim kurduğunuz kişiyle çok erken görüşmeyin. Halka açık bir bölge, elbette ilk buluşma için en uygun yerdir.
3. Zararlı Yazılım Saldırılarını Engelleyin:

Pek çok zararlı yazılım, e-posta gibi klasik yöntemlerin yanı sıra, Facebook gibi sosyal medyayı da kullanıyor. Kendilerini, arkadaş arayanları hedef alarak yayıyorlar. Arkadaşlık sitesi üyeleri, ilgilenen kişilerden, profillerine giden bağlantılar da içeren mesajlar alırlar. Ancak bu linklere tıklayarak ne fotoğraf albümlerini ne de CV'lerini açabilirler; bunun yerine bilgisayarına zararlı yazılım bulaşır. Bu sebeple, Kaspersky Internet Security 2012 gibi bir güvenlik yazılımı kullanılmasında yarar var.
4. Sadece PC'nizi Korumayın:

İletişim artık sadece masaüstü bilgisayarlar ile sınırlı değil. Kullanıcılar artık akıllı telefonlar ve tabletler ile de flört ediyor. Bu sebeple bu cihazların da korunması gerekiyor. Kaspersky Lab'in tablet ve akıllı telefonlara yönelik ürünleri bu konuda size tam koruma sağlayacaktır.
5. Kişisel Bilgilerinizi Paylaşma Konusunda Cimri Olun:

Kullanıcıların kişisel bilgileri Facebook gibi siteler için temelde olması gereken bilgilerdir. Daha paylaşımcı kullanıcılar yaşamlarını bu gibi online sitelerde daha kolay sergiliyorlar. Bu nedenle Facebook'dan kaçınmak yerine sosyal ağ kullanıcılarının hangi bilgiyi kiminle paylaşacaklarını düşünmeleri gerekir. Uygun bir şekilde düzenlenen güvenlik ayarları, her "arkadaş"ın her gönderinizi görmemesini sağlamak adına önemlidir. Aynı zamanda, mümkün olduğunca az kişisel detay verilmesinde de büyük yarar var.