Yüksek kalorili beslenme düzeni, su tüketiminin azaltılması, hareketsiz yaşam tarzı ve hormonal faktörler gibi pek çok etken selülit oluşumuna zemin hazırlıyor. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Nihat Dik, selülit sorununu gidermek için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

"Hekimlerin uyguladığı en etkin tedavi yöntemlerinden biri "Selülit mezoterapisi". Bu tedavinin amacı; kan ve lenf dolaşımını düzenlemek, fazla yağların parçalanmasını sağlamak, böylece selülitli dokuyu ortadan kaldırmaktır. İşlem yapılırken çok ince iğnelerle derinin orta tabakasına yönelik hazırlanan selülit ilaç kokteylleri enjekte ediliyor. Seans sıklıkları selülitlerin yoğunluk düzeyi doğrultusunda düzenleniyor.

Selülitli dokunun ikinci tedavi ayağı "Karboksi terapi". Haftada bir uygulanan seans aralıkları olan bu uygulamada çok küçük bir iğne yardımı ile cilt içi veya cilt altına karbondioksit gazının verilmesi işlemine dayanıyor. Karbondioksit gazının enjeksiyonu, dokulardaki yağların erimesini ve tüketimini hızlandırıyor, doku oksijenlenmesini harekete geçirerek selülitli bölgedeki dolaşımı ve cilt elastikiyetini artırıyor.

Üçüncü yöntem ise "Kavitasyon, lenf drenajı ve vakumterapi". Hepsinin ayrı ayrı farklı uygulama protokolleri olmakla birlikte tek kalemde ele alabiliriz. Kavitasyon uygulamasında 40KHz frekansındaki ultrasonik dalgalar yağ hücreleri arasında hava baloncukları oluşturuyor ve bu baloncuklar patlarken yağ hücrelerinin zar yapısını bozuyor. Yağ dokusundaki hücre sayı ve hacmi azalırken herhangi bir acı hissedilmiyor, pürüzlü alanlarda yüksek oranda düzelme sağlanıyor.

Lenf drenajı lokal zayıflama ve vücut sıkılaştırma programlarında, sonucun kalite ve kalıcılığını arttırmak için uygulanan bir tedavi yöntemi sayılıyor. Ayak parmak uçlarından bele kadar uygulanan yoğun bir masaj tekniğine dayalı sistemin en önemli özelliği, vücutta lokal fazlalık ve selülite yol açan ödem ve toksinlerin atılmasını ve dolaşım sisteminin düzenlenmesini sağlamasıdır.

Vakumterapi, deri ve deri altı dokulara negatif basınç uygulanması ile selülitin oluşumunda etkili olan fibröz bantları, yapışık oldukları yağ hücrelerinden ayırarak etkinlik gösteriyor."