Günlük yaşantımız sırasında karşılaştığımız değişik sıkıntılar ruh sağlığımızı doğrudan etkiler. Gerginlik, iç çatışması, çözülemeyen kronik sorunlar, tıbbi hastalıklar, aile, sosyal çevre ve iş ile ilgili sorunlar depresyon oluşumunda önemli rol oynamaktadır.
Bu sıkıntıların önemli bir kısmı çalışma hayatımızdaki streslerden kaynaklanmaktadır. İş yetiştirme stresinden işsiz kalma korkusuna kadar geniş bir dağılım gösteren değişik sosyal baskılar, yaşantımızda önemli yer tutmaktadır. Bu problemler sonrasında gerginlik ve depresyon halleri ortaya çıkabilmektedir.
Depresyon belirtileri
o Kendini yorgun ve bitkin hissetme,
o Sürekli üzüntülü olma ve endişe hali,
o Yapılan aktivitelerden keyif alamama,
o Düzensiz uyku, uyuyamama ya da uykuya aşırı eğilim,
o Beslenme bozukluğu, iştahsızlık ya da aşırı yeme isteği,
o Unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, karar vermede zorlanma,
o Aşırı hislenme/hassasiyet, her tür durumda nedensiz ağlama isteği,
o Karamsarlık, umutsuzluk,
o İntihar/ölüm düşüncesi,
Bu bulgulardan 4-5 tanesi bir arada bulunuyorsa kişinin depresyonda olduğunu söylenebilir.
Çalışma hayatında
o Yeteneklerini iş alanında kullanamayanlar,
o Aynı şeyleri yapmaktan bıkanlar,
o Performansı konusunda geri bildirim alamayanlar,
o İş organizasyonu konusunda söz hakkı olmayanlar,
o Zorlayıcı, hakaret eden, eksiklikleri ön plana çıkartan patronlarla alışanlar,
o İş yerinde duygusal olarak taciz edilenler (aşağılanan, değersiz hissettirilen),
o Yoğun stres altında bulunanlar,
o İşsizlik korkusu altında (işini kaybetme korkusu) yaşayanlar,
Yüksek depresyon riski altında bulunan kişilerdir.
Kadınları vuruyor
Depresyon, kadınlarda erkeklerden daha sık görülmektedir. Bazı araştırmalarda kadınlardaki hızı erkeklerin 4-5 katı olarak saptanmıştır. 35 yaş üstünde, özellikle 35-44 yaş aralığında daha sık görülmektedir. 45 yaş üstünde özellikle yaş dönümü, menapoz, çocuklardan ayrılıp yalnız kalma ve emeklilik gibi nedenlerle ortaya çıkması kolaylaşmaktadır. Depresyondaki kişilerin yalnızca yüzde 20-25’i tedavi için hekime başvurmaktadır. Önemli bir kısmı depresyonda olduğunu dahi kabul etmemektedir.
Kabul etmek lazım
Depresyon, tedavi edilebilir/tedavi edilmesi gereken ciddi bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmemesi kişinin iş verimini düşürdüğü için hem çalışan hem de işyeri açısından istenmeyen bir durumdur. Genel olarak kişiler depresyonda olduğunda sorunlarını çevreye hissettirmemeye uğraşırlar ya da çevrelerindeki kişiler sorun yokmuş gibi davranıp ayrı bir sıkıntı yaratmamaya çalışırlar. Ancak, problem olduğu halde yokmuş gibi davranmak da ayrı bir stres nedenidir.
Üzerine gidin
Depresyon tedavisinde ilaçlar yanında psikoterapi de oldukça olumlu etki göstermektedir. Bu rahatsızlıktan kaçarak değil problemi ortaya koyup üzerine giderek kurtulabilirsiniz. Bunun için de bir psikiyatri uzmanına başvurmak gerekir. Gelişmiş toplumlarda kişiler sıkıntılarını kendilerine profesyonel destek sağlayabilecek uzmanlarla paylaşmaktadırlar. Yoğun stres ve sıkıntı içinde yaşayan insanlar, sorunlarıyla başa çıkabilmek için profesyonel destek almaktan çekinmemelidir.
Tek çare huzur
Sağlıklı arkadaşlık ilişkileri kişilerin depresyona girmesini engelleyen unsurlar arasındadır. Aynı zamanda yöneticilerin çalışanlar ile olumlu ilişkileri yine depresyonu engelleyen bir durumdur. Huzurlu aile yaşantısı da destek sağlamaktadır.