İç organlarımızdaki pek çok hastalık aslında ilk önce cildimizi etkileyip belirti veriyor. Öyle ki bazı hastalıkların tanısına zaman zaman bu belirtilerden ulaşılıyor.
Dermatoloji uzmanlığı sadece ciltle sınırlı değil! Öyle ki iç hastalıklarının tanısına zaman zaman cilt belirtilerinden ulaşılıyor. Bazen tümör ortaya çıkmadan önce, cilt ve tırnaklarda belirtiler görülebiliyor. Bu nedenle bazı belirtileri dikkate alıp hekime başvurmak çok önemli. Çünkü bu sayede tümör erken safhada yakalanıp tedavi edilebiliyor, hastanın yaşamı kurtulabiliyor. Dolayısıyla herkesin yılda bir kez dermatolojik muayeneden geçmesi yaşamsal bir öneme sahip. Peki ama hastalıkların cilt ve tırnaklarda ortaya çıkan 'gizli' belirtileri neler? Dermatoloji Uzmanı Dr. Belma Bayraktar, asla atlamamamız gereken işaretleri anlattı.
Çillenme ve kabarcıklar hafife alınmamalı

Cildimizdeki olağandışı renk değişimleri ile çillenmeler asla hafife alınmamalı ve hemen bir hekime başvurulmalı.

Vücutta açık ya da koyu renkli lekelenmeler: İç organ kanseri belirtisi olabilir.
Meme ve genital bölgedeki yaygın çillenme ile kabarcıklar: Akciğer ya da yemek borusu kanserinden kaynaklanabilir.
Cilt renginde koyulaşma: Tüm cilt renginde yaygın kahverengi- siyah renk değişikliği, böbrek-böbrek üstü bezi hastalığına ve siroza bağlı olabileceği gibi, akciğer kanseri ve kemik iliği kanseri gibi tümöral hastalıkların belirtisi olabilir.
Kıvrım bölgelerinde kalınlaşma: Ense, boyun, kasık ve koltukaltı gibi kıvrım bölgelerindeki ciltte görülen kalınlaşma, koyu kahve renkli kadifemsi bir renk değişikliği, avuç içlerinde işkembe görünümünde buruşukluk ve ağız içindeki kabarcıklar; mide, akciğer, meme, yumurtalık kanseri ya da lenfomanın belirtisi olabilir.
Yaygın kuruluk: Erişkin yaşta ortaya çıkan cilt kuruluğunun mutlaka araştırılması gerekiyor. Çünkü vakaların yaklaşık yarısında iç organ kanserine, en çok da Hodgkin Lenfoma'ya rastlanıyor. Erişkin yaşta kepeklenmeyle seyreden cilt kuruluğunda da bazı kolesterol, mide ve psikiyatrik ilaçların yan etkilerinin yanı sıra enfeksiyon hastalıkları, lepra, tüberküloz, HIV, böbrek yetmezliği, A vitamini eksikliği, beslenme yetersizliği, hipotiroidi ile sarkoidoz sorumlu tutuluyor.
El içi-ayak tabanında koyu renkli lekeler: Meme, mide kanseri veya ince bağırsak lenfomasına işaret edebilir.
Avuç içi ve ayak tabanı kalınlaşmaları: Genetik hastalıklar sonucu gelişebiliyor. Avuç içi kalınlaşması erişkinlerde görüldüğünde, akciğer ve mide kanserinin habercisi olabilir.
El-parmak ucunda kalınlaşma: El ve parmak uçlarında kalınlaşma şeklinde görülen 'çomak parmak' genellikle doğumsal kalp-damar ve akciğer hastalıkları nedeniyle ortaya çıkıyor. Ancak erişkin yaşlarda geliştiğinde akciğer, mide-bağırsak kanserine de işaret edebiliyor.
Tırnak uçlarının kat kat ayrılması: Travma sonucu gelişebileceği gibi, bazı kan hastalıkları, AIDS veya pankreas hastalıklarına bağlı da ortaya çıkabilir. Akciğer kanserinde tırnaklar yataktan ayrılabilir.
Tırnak çevresi iltihapları: Sık geçirilen tırnak çevresi iltihapları akciğer kanseri ya da diğer kanserlerin yayılımının belirtisi olabilir.
Ayak parmaklarındaki renk değişimi: Doğu tıbbında, ayak parmaklarındaki yeşilimsi renk değişikliğinin mide kanseri belirtisi olabileceği yer alıyor. Ayaktaki deformeler bazen romatizmal hastalıkların habercisi olabilir.
Uzun süre şişkin kalan ayaklar: Gut hastalığını işaret edebilir. Gut hastalığında eklemlerde ağrı, şişlik olur ama genellikle ayak başparmakta bu duruma sık rastlanır. Başka hastalıklar da el ve ayaklardaki karıncalanmaların sebebi olsa da bu çoğunlukla diyabetten kaynaklanabilir.