Sağlıklı besinlerin sıkıcı olduğunu kim söylüyor? Birbiri ardına yapılan çalışmalar, bu alabildiğine leziz ve zengin dokulu gıdanın, kırık kalpleri tamir etmekten daha fazlasını yaptığını ortaya koyuyor.

Araştırmalar çikolatanın damar esnekliğini arttırarak tansiyonu azalttığını, kalp krizi riskini önlediğini ortaya çıkardı. Bu özgür radikallerle savaşan bir antioksidan çeşidi olan flavonoidler sayesinde gerçekleşiyor. Atina Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma çikolatanın içeriğinde bulunan yararlı antioksidanların sadece flavonoidlerle sınırlı olmadığını gösterdi. Araştırmacılar diğer maddeleri de ortaya çıkarmak için çalışmalara devam ediyor. Bir elma, bir çikolata barında bulunan flavonoid oranının yüzde 20’sini içeriyor.

Bir araştırmaya göre çikolata, içeriğindeki theobromine sayesinde, aynı kodein gibi öksürüğü kesiyormuş. Çikolatanın mutluluk verici özelliğinden sorumlu bu kimyasal, beynin vagus sinirindeki aktiviteleri etkileyebiliyor. Londra’daki Milli Kalp ve Ciğer Araştırmaları Enstitüsü’nde görev yapan Farmakolojist Maria Belvisi, çikolatanın hiçbir yan etkisi bulunmadığına inanıyor. Uyku ve yorgunluk hissi veren kodeinden çok daha lezzetli olan çikolatayı tercih etmelisiniz!

Hamileyken her gün çikolata tüketen anneler, diğerlerine göre daha az stresli bir gebelik ve lohusalık dönemi geçirirmiş. Finlandiya’da yapılan bir araştırmada bu annelerden doğan bebeklerin daha mutlu ve güler yüzlü olduğu ortaya çıkmış. Çikolata yemek ağlayan bir bebeğin emziğini kemirmekten çok daha iyidir!

Diyabetle başa çıkmak için şekerli bir gıdayla müttefik mi olacağız? Tabii ki. İtalya’da yapılan bir araştırmada, 15 gün boyunca her gün bir bar bitter çikolata yiyen katılımcılar, insülin direncinin yarı yarıya düştüğünü hissetmiş. L’aquila Üniversitesi’nde araştırmayı yürüten Profesör Claudio Ferri, floavonoidlerin nitrik oksit üretimini hızlandırdığını ve bunun da insülin direncini kontrol altında tuttuğunu belirtiyor. Kirazda, çikolatada bulunan flavonoid oranının sadece yüzde 18’i bulunuyor.