Her 100 evli aileden 15 ila 20’sinin kendi doğal çabaları ile çocuğu olmuyor.. İnfertilite dediğimiz bu grup sayısal olarak toplumun önemli bir kısmını oluşturuyor ve sayıları gittikçe artıyor…Teknolojideki gelişmelere paralel bu aileler çocuk sahibi olmaya her geçen gün bir adım daha yaklaşıyor.
Gelişen teknolojiler ve saklama koşulları sayesinde Tüp Bebek gebelik oranları 15 yıl öncesine oranla 3-4 kat arttı. Bu konuda çalışmalar sürdükçe birçok çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerinde hayali de gerçekleşiyor.
Infertilite ve yöntemleri konusunda Jinemed Hastanesi başhekimi Uzm.Dr.Meriç Karacan ile görüştük.
Uzm.Dr.Meriç Karacan: Normal gebe kalma yönteminin bilinmesi tüp bebek tedavisinin de temel prensibidir. Yani tüp bebek veya mikroenjeksiyon tedavilerinde kadına her ay bir yumurta değil şansı artsın diye özel ilaçlar verilerek bir sürü yumurta üretilmekte. Tabi bu yumurtalar hazır olduğu zaman ufak bir anestezi altında vajinadan ultrason eşliğinde uzun bir iğne ile emilerek toplanmakta, toplanan yumurtalar laboratuar ortamında sperm ile biraraya getirilmektedir. Yumurta ile sperm aynı kap içine konduğu zaman sperm daha rahat bir şekilde yumurtayı bulmakta ve dölleyebilmektedir. Buna normal tüp bebek veya invitro fertilizasyon diyoruz. Spermin çok az olduğu durumlarda sperm ile yumurta yan yana olsa bile sperm dölleyememekte ve bu durumda da sperm alınarak doktor tarafından içine özel bir enjektör ile enjekte edilmektedir ve dölleme bu şekilde olmaktadır. Bu işleme mikroenjeksiyon veya ICSI yöntemi diyoruz. Spermin hiç olmaması durumunda ise erkeğin testislerinden alınan parça ile sperm bulmak mümkün olabilmektedir ve bununla da tüp bebek ya da mikroenjeksiyon yapılabilir. Bu işleme TESE diyoruz. Bunun mikroskop altında yapılması ise MİKRO TESE olarak adlandırılır.
KADINLARDA SORUN GENELLİKLE YUMURTALAMA
Uzm.Dr.Meriç Karacan: Kadınların incelenmesi komplike ve uzundur. Kadınlarda normal bir muayeneden sonra adetin 3.günü hormonlara bakılarak yumurtalığın gücü anlaşılır ve menopoza ne kadar kaldığı konusunda bir fikir elde edilir. Buradaki en önemli oran FSH’dır. Bu test 15’in üzerine çıktığı zaman bebek şansı çok ciddi şekilde tüp bebekle dahi azalmaktadır. Daha sonra kadının rahim ve kanallarının filmi çekilir ve iç organlarında bir anormallik olup olmadığı anlaşılır. Buna göre sebebe yönelik olarak tedaviler başlar. Kadınlarda genellikle sorun yumurtlamadadır.
Kadın her ay yumurtalıklarından 1 adet yumurta üretir ve bu yumurta hazır olduğu zaman da yumurtalık kanalının içine alır ve yumurta kanalı içinde vajinaya gelen spermlerde yumurta döllenerek gebelik oluşur. Oluşan gebelik 3 günlükken rahme düşer ve orada yuvalanarak bebeğe dönüşür. Yumurtlama olmadığı zaman bu sistem çalışmamaktadır. Günümüzde yumurtlama tıbbi tedaviye çok güzel cevap veren bir hastalıktır ve yumurtlama sorunu olan kadınlar genellikle en kolay gebe kalan grubu oluşturur.
TEKNOLOJİ GELİŞTİKÇE TÜP BEBEK ŞANSI ARTIYOR
Uzm.Dr.Meriç Karacan: Tüp bebekteki gebelik oranlarını daha da yükseltmek için son yıllarda başladığımız bir yöntem de preimplantasyon genetik diagnos (PGD)’dir. Bu işlemde embriyolar rahme verilmeden önce kromozomları incelenmekte ve kromozomu sağlam olanlar verilmekte. Bilinmektedir ki tüp bebek tedavilerinde ve tabiattaki normal doğumlarda da oluşan embriyoların yaklaşık %30-40’ı kromozom bozukluklarıyla oluşmaktadır. Bu yüzden hiç gebelik olmamakta ya da çok erken düşmektedirler. PGD yapılan olgularda sağlam embriyolar verilerek düşme riski azaltılabilir veya gebelik oranı arttırılabilir. Bu işlemde bir tüp bebeğe yakın ek bir maliyet getirmekte ancak bazı durumlarda da gebeliğin tek şansı olarak ortaya çıkmaktadır. PGD’nin yapıldığı diğer alan ise ailesel olarak kromozomlara yansımış bazı anormalliliklerde (örneğin Akdeniz anemisi ) bu tarz hastalıklı kromozomları taşımayan embriyoların anneye verilerek çocuklarında bu hastalığın olmamasına yardımcı olmaktır. PGD, tüp bebek tedavilerinde yeni bir teknolojidir ve giderek yaygınlaşmaktadır.
Tüp bebekte bir de embryo dondurma denilen bir işlem vardır. Bunda da ilk tüp bebek deneme esnasında kişinin çok fazla iyi kalitede embriyosu varsa bunlardan 3 tanesi anneye verildikten sonra geriye kalanlar özel bir soğutma teknolojisi dondurulup Türkiye’deki hastanelerde 3 yıla kadar saklanabilmektedir. 3 yıl zarfında çiftler gebe kalmamışlarsa yeni bir gebelik denemesi için, gebe kalmışlarsa da ikinci bebekleri için bu dondurulmuş embriyolardan faydalanabilirler..