Bebeğin gelişim hali, bir çok etkenlere bağlı olarak oluşmaktadır. Bu etkenler, ifade edilmesi zor olan komplike olaylardan oluşmaktadır. Tüp bebek tedavisi sonucunda başarısızlık yaşayan çiftlerin, yeni bir tüp bebek tedavisine başlamadan önce, daha öncede ki deneme sonucunda niye başarısız olunduğu hakkında detaylı bir araştırma yapılması gerekir. Bu etkilerin belirlenmesi ile, yeni başlayacak olan tüp bebek tedavisinin başarı oranını olumlu yönde etkileyecektir.

Rahim zarının yaklaşık olarak 8 mm ile10 mm olan kalınlığı, bazı durumlarda yeterli olmamaktadır. Anne adayının, daha önceden geçirmiş olduğu cerrahi operasyonlar veya bir takım enfeksiyonal durumlar neticesinde, rahim zarı zarar görerek incelmiş olabilir. Eğer böyle bir durum gerçekleşti ise, düzeltilemeyen bir problem şeklinde görülür.

Anne adayı, ultrason ile incelendiği zaman fark edilen miyom, polip gibi problemlerin, embriyonun gelişmesi ile beslenmesini engelleyecek şekilde yapışıklık gibi vakaların var olması halinde, bu problemlerin tüp bebek tedavisi uygulanmadan önce araştırılarak giderilmesi sağlanmalıdır. Bu konu ile ilgi olarak alınacak olan önlemler, tedavinin başarı sağlamasına etki eder.

3 ) Doğru embriyo transferi :
Embriyoların, rahim içerisine tutunmasının sağlıklı şekilde gerçekleşmesi için, embriyo transferinin de çok ciddi önemi vardır. Eğer embriyonun, anne rahmine aktarım yöntemleri sağlıklı bir şekilde sağlanmıyor ise, tutunma gerçekleşemeyecektir. Tutunsa dahi, bozuk olması olasılıklar içerisinde mevcut olacaktır. Embriyo transferi hakkında aşağıdaki videoda detaylı bilgi vermeye çalıştım.


4 ) Yanlış tutunma sonucu dış gebelik

Bozuk tutunma veya tutunmanın olmaması gibi durumların gerçekleşmesi ile, nadir de olsa rahim içine aktarılmış olan embriyolar, tüplere doğru ilerleyerek oralarda takılabilmektedirler. Bu durum da, dış gebelik olarak adlandırılmış bir sorun tarzında engel teşkil edebilmektedir. Yanlış bölge içerisine tutunma kusuru olarak da adlandırılmaktadır.

Bir başka tutunamama problemi ise, tutunmanın gerçekleşmesinin ardından, damarlanmalarda oluşan sorunlardır. Damarlanmalarda meydana gelen sorunlar takip altında olmadığı için, embriyo transferinin gerçekleşmesinden sonra, kişiye bebe aspirini ile düşük molekül ağırlığına sahip olan heparin ilaçları uygulanarak, bozuk damarlanma önlenebilir. Embriyo tutunması yaklaşık olarak 40 adet değişkenden etkilenir. Bu durumların dışında, binlerce moleküler işlemler ile beraber oluştuğu bilinir ise, hamilelik sağlanamadığı zaman, bu durumun nedenlerinin anlatılmasının, ne kadar zor olduğu anlaşılabilir.

Embriyo tutunmasının sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için, rahim kasılma işlemlerinin yukarıya doğru olacak şekilde meydana gelmesi gerekir. Eğer kasılmalar bu şekilde gerçekleşmiyor ise, embriyonun, tutunması gereken yerin dışına gitmiş olma ihtimali düşünülmektedir.

Önem teşkil eden başka bir konu ise, eğer uterus iç duvarı olan endometriumun altında yer alan damarlanmada, direnç fark edildiyse tutunma işlemi gerçekleşmez. Eğer bu durum fark edilmez ise, yapılan bütün emekler boşa çıkar. Uterin sub endometrial damarlanmada, direnç durumunu tespit etmek uğraştırıcı ve zor bir iş olduğu için, kullanımda pek yaygınlığa sahip olamamıştır.

• Çocuk sahibi olamayan anne ve baba adaylarında en çok görülen problemlerden biri de, endometriozis sorunu olan çikolata kistlerinin olması halinde, tüp bebeğin tutunamama durumuna bir etkendir.
• Bebeğin oluşmasına engel olan problemler arasında sayılanlardan biri de, kadınlarda var olan tüplerde, tıkanıklık ve şişmenin olması durumunda, aynı şekilde tüp bebeğin tutunmasını engelleyebilir.
• Bir başka faktör de, hidrosalpenk olarak adlandırılan, tüplerde daha önceden geçirilmiş olan enfeksiyondan veya daha önceden geçirilmiş karın içi cerrahi operasyonların ardından meydana gelen problem sebebi ile, tüp bebeğin tutmaması durumu görülebilir.