Harvard Üniversitesi’nde geçtiğimiz günlerde bir araştırma yapıldı. Bu araştırmanın konusu ise; tüp bebek tedavisinde süt ve süt ürünleri tüketiminin başarıyı etkileyip etkilemediği idi. Otoriter bir bilim dergisi olan Reproduction’da yayınlanan araştırmalara göre 35 yaş ve üzeri kadınlarda, yeterli oranda süt ve süt ürünleri tüketen kadınlarda, canlı doğum oranları daha yükse çıktı.

2007-2013 yılları arasında, tüp bebek tedavisine başvuran, 232 kadının, 353 tüp bebek deneme siklusu alındı. Araştırmaya dahil olan tüm kadınlar, tedaviye başlamadan önce, süt ve süt ürünleri kullanımı açısından kapsamlı bir araştırmaya tabii tutuldu. Bu araştırmada süt ve süt ürünleri düşük ve tam yağlı olarak da sınıflandırıldı. Bu araştırmada süt ürünlerinin az ya da tam yağlı olması ise etkin bir farklılık yaratmadı.

Yapılan araştırmalar neticesinde; tüketilen süt ürünlerinden en fazla tam yağlı süt olduğu ortaya çıktı. Tam yağlı süt ürünlerinin kullanım oranı ise yaklaşık olarak %32. Düşük yağlı süt oranları ise bu listeyi %29 ile izlerken, yoğurt %19 olarak belirtildi. Hastalar; süt ürünleri kullanım oranlarına göre 4 farklı gruba alındı. Bunun neticesinde; gruplar, rahim iç tabakası kalınlık, kan estradiol düzeyi, toplanan yumurta sayısı, döllenme oranları, embriyo kalitesi, klinik gebelik ve canlı doğum oranları açısından kıyaslandı.

Bilim insanları ve tüp bebek uzmanları bu araştırmanın oldukça kıymetli olduğunu belirtti. Çıkan neticelerin ise tüp bebek sahibi olmak isteyen kadınlar için başarı oranlarını arttırabileceği bildirildi. Bu araştırma, tüp bebek tedavisine başlamadan önce kadınların süt ve süt ürünleri tüketmesinin önemi vurgulaması açısından oldukça mühim.