Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye ve Bloomberg New Energy Finance (BNEF) işbirliğiyle hazırlanan ‘Türkiye’nin Yenilenebilir Gücü’ raporu, Türkiye’nin 2030’a kadar yenilenebilir enerjiye yatırım yaptığı takdirde hem artan elektrik ihtiyacını karşılayabileceğini, hem de bunu kömür odaklı mevcut politikalarla aynı maliyete başarabileceğini öne sürdü. WWF’dan Mustafa Berke ve Bloomberg New Energy Finance’ndan Angus McCorne’un dün Salt Galata’da tanıttığı rapora göre, rüzgar, güneş ve benzeri yenilenebilir kaynaklara dayalı kurulu gücün artırılmasıyla fosil yakıtlara olan bağımlılık azalacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla küresel iklim değişikliğine neden olan emisyonlardaki artış da duracak. Rapor çerçevesinde BNEF’in yaptığı analizlere göre, 2030’a kadar yaklaşık 400 milyar doları bulacak taş kömürü ve yerel linyit kullanımın maliyeti ile yenilenebilir enerjinin maliyeti hemen hemen eşit miktarda.


Yenilenebilir enerjide artış
BNEF analizinde, Türkiye ekonomisinin, Batı Avrupa ekonomilerinin yolunu izlemesi, hizmet sektörünün payının artması ve enerji verimliliğinde gelişmeler yaşanması durumunda, 2030 yılında elektrik talebinin resmi tahminlerin yüzde 25 aşağısında gerçekleşeceğini öngörüyor.
Elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin 2013’te yüzde 29 olan payının 2030’da yüzde 47’ye kadar çıkabileceği belirtilen raporda hidroelektriğin şu anda yüzde 25 olan payının yüzde 21’e ineceği, rüzgar ve güneş enerjisinin günümüzde yüzde 3 olan toplam payının ise yüzde 25’e çıkabileceği paylaşıldı.
Türkiye’nin önemli bir yol ayrımında olduğunu belirten WWF Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, “Çalışma çıktıları öngördüğümüz sonuçları teyit eder nitelikte. Son derece ihtiyatlı varsayımlara dayanan bu analize göre bile, doğalgaz bağımlılığını kırmak için yenilenebilir öncelikli bir enerji politikasının maliyeti kömüre dayalı politikadan daha yüksek değil” dedi.