Bu yazıyı okuyunca elimde olmadan sinirlendim. Bir kadının varlığını ve kadınlığını sadece görüntüsüyle, göğüslerinin büyüklüğü ve kalçalarının genişliğiyle ölçmeye çalışmak bir yana, olimpiyatlarda başarı elde etmek için çok çalışarak kaslı bir vücuda sahip olmayı da aşağılanmak olarak dile getirmiş Aytuğ.

Açıkçası tam olarak nasıl tepki vereceğimi bilemedim, o yüzden sessiz kaldım. Ama daha sonra internette şu yazıyı buldum; bir halter sporcusunun benzer eleştirilere verdiği bu cevabı sizinle de paylaşmak istiyorum.

Olimpiyatlarda Büyük Britanya’yı temsil eden Zoe Smith 18 yaşında ve daha güçlü olmak için çok fazla çalışıyor. Dolayısı ile bu vücuduna da yansıyor. Twitter’dan aldığı “tıpkı erkek gibi görünüyor” eleştirileri üzerine Zoe, blogundan şu açıklamayı yapmış;

“Biz bu ağırlıkları seksi görünmek için kaldırmıyoruz, özellikle bu kafa yapısındaki erkeklere kesinlikle seksi görünmek istemiyoruz. Bizim onlara çekici görünmek istediğimizi onlara düşündüren nedir? Eğer bizi çekici buluyorsanız, teşekkürler. Ama bulmuyorsanız bu fikrinizi bizim önemsediğimizi düşünmenize neden olan şey nedir? Ne yapmamızı isterdiniz? Ağırlık kaldırmayı bırakıp, özel bir diyetle kaslarımızdan kurtularak evimizde oturmamızı ve belki de bir gün bizi beğenip bizimle evlenmek isteyeceğinizi dilememizi mi? Çünkü siz dünyadaki en iyi, en güzel erkeksiniz değil mi?

Ama bir dakika, hiç de öyle değilsiniz. Bu size ilginç gelebilir ama biz zaten bu kadar dar kafalı ve küstah erkeklere çekici görünmek istemiyoruz. Çılgınca değil mi? Biz de, kendisine saygısı olan her kadın gibi zayıf ve kırılgan olmadığımız gerçeğinin erkekliğini tehdit etmeyeceği güvenli erkekleri tercih ediyoruz.”

Dolayısı ile bu kadınlar görünümlerinin bir “aşağılama” ya rahatsız edici bir durum olduğunu düşünmüyorlar. Peki siz ne düşünüyorsunuz? Olimpiyatlar gerçekten de kadınlığı öldürüyor mu?