http://www.kadinvekadin.net/modul/us...iz_olsun-0.jpg




Uzmanlar evliliklerinde sorun yaşayan çiftlere kötü giden ilişkilerini düzeltebilmeleri için önerilerde bulundu.
Bir evliliğin uzun süre sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi kolay değil. Sorunsuz evlilikler ise mümkün değil ama sorunları daha sağlıklı çözmenin yolları da var elbette.
Eşler arasında birbirleri ile ilgili bir problem olduğunda bazen dışarıdan bir göz daha çok yardımcı olabiliyor. Bu nedenle eşlerin, sıkıntı yaşadıkları noktalarda evlilik terapistine danışması gerekli. Evlilik ve aile terapisti William Jack Hiebert, terapilerin birçok açıdan evliliğe faydası olduğunu anlattı.
Bağımlı değil bağlı

Sessiz kalmayın, birbirinizi dinleyin
ABD’de 40 yıldan bu yana evlilik ve aile terapisti olarak çalışan, adına enstitü kurulan William Jack Hiebert, kötü giden evlilikler için öneriler sundu. Sağlıklı bir ilişkiyi eşlerin birbirine bağımlı değil bağlı olduğu bir ilişki olarak tanımlayan Hiebert, örnek evlilik türünü gösterdi.
Türk aile terapistleri için hazırlandı

Dünyanın birçok ülkesinde çeşitli eğitim ve kurslar düzenleyen, 2012 yılından bu yana ise Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve Psikoloji Bölümü işbirliği ile gerçekleştirilen Evlilik ve Aile Terapistliği Eğitim Programı’nın baş eğitmenliğini üstlenen William Jack Hiebert, programın diğer iki eğitmenlerinden Dr. Özge Alkanat ve Yrd. Doç. Dr. Çiğdem Leblebici ile birlikte “Çift Terapilerinde Yapılandırılmış İlk Görüşmeler” isimli bir kitaba da imza attı. Türk aile terapistleri için hazırlanan kitapta örnek hikayelerden yola çıkarak sağlıklı aile ve çift ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine dair önemli ipuçlarına yer verildi.
'Evliliği kurtarma' terimi yerine 'yeni bir evlilik oluşturma'

Evlilikleri dünya üzerindeki en diplomatik kurumlar olarak nitelendiren W. Hiebert, “Evlilikler dünya üzerindeki en diplomatik kurumlardır. Herkes kendi istediği olsun ister ama önemli olan isteğinizi doğru bir biçimde elde etmektir. Bir bakıma politik davranmanız gerekmekte. Bir evliliğin uzun süre sürdürülebilmesi için birkaç önemli faktör var. Örneğin erken yaşta evlilik çok riskli. Yine eğitim seviyesi de çok önemli. ABD’de lise mezunu olmayan popülasyona baktığınız zaman 2 evlilikten 1’inin bittiği görülür. Ancak lise ve üstü mezunların popülasyonuna baktığınız zaman 6 çiftten 5’inin evliliklerini sürdürdüğü görülüyor. Bunların yanı sıra kişinin öz güven sahibi olması, bağlılık ve bağımlılık arasındaki farkları bilmesi de çok önemli” dedi. Hiebert, “Çift terapilerinde ‘evliliği kurtarma’ terimini asla kullanmam. Çünkü o evlilik gerçekten bitmiştir. Onun yerine aynı çiftin birbirleriyle yeni bir ilişki yaşamaları için öneriler sunulur. Yani çaba gösteren çiftler için yeni bir evlilik oluşturulur” diye konuştu.
En sağlıklı yöntem terapi

Evliliklerin korkulu rüyası olarak nitelendirilen bağlılığın bitmesini ve bunun ardından kişilerde görülen öz güven kaybını da değerlendiren Hiebert ilginç tespitlerde bulundu:
“Çiftlerin birbirine sadakatinin kaybolması bir evlilik ilişkisi için acil yardım ihtiyacının göstergesidir. Bu durum çiftti gerçekle yüzleştirir ve şok etkisi yaratır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan bir çift için en iyi ve sağlıklı yöntem terapi almaktır. Çünkü çiftler terapi ortamında neden bu durumun yaşandığına dair farklı bir bakış açısı geliştirebilirler. Terapi sayesinde birbirleriyle nasıl iletişim kurmaları konusunda daha doğru karar noktasına varabilirler. En azından evlilik ilişkileri bitse bile neden bu noktaya geldiklerine dair bir farkındalık kazanmış olurlar.”
Öz güven ailede kazanılır

“Sadakatsizlik illaki kişinin öz güvenini etkiler. Ancak şu unutulmamalıdır ki her birey evlenmeden önce zaten belli bir öz güven seviyesine ulaşmıştır. Bu ya düşüktür ya da yüksektir. Yani öz güven, evlilik ile gelen bir durum değildir. Ailenizden size kalan bir mirastır. Kişideki dayanıklılığı artıran da öz güvendir.”
Eşimle değil hobimle mutluyum

Sadakatsizliğin yaşandığı evliliklerde kişileri iyi veya kötü taraf olarak nitelendirmemek gerektiğini belirten Psikolog Dr. Özge Alkanat ise eşlerinden yeterince ilgi göremeyen kişilerin spor, hobi gibi başka uğraşlara yöneldiğini söyledi. Dr. Alkanat, “Evlilikten beklentilerini karşılayamayan kişilerde duygu boşluğu ya da enerji boşluğu olabilir. Evlilikte taraflardan biri uzaklaşırsa ve diğeri de bunu görüp susarsa onun gitmesine izin vermiş demektir. Çiftler bu tip durumlarda sessiz kalmamalı, birbirlerini anlamalı ve dinlemeli” dedi.
Evliliklerinde sorun yaşayan çiftlere uzman önerileri

- Haftada bir yemeğe çıkılmalı.
- Çocuklarınızdan ve iş yaşamanızdan konuşmadığınız bir gün geçirilmeli.
- Flört geceleriniz olmalı.
- Tartışmalarda duygusal değil mantıklı düşünülmeli.
- Hayal kırıklıkları veya beklentiler dile getirilmeli.
- Suçlama ve savunmanın yerini hoşgörü almalı.