Mevsimsel değişiklikler, kötü hava şartları, stres, çevresel faktörler, düzensiz beslenmek, sigara, kafeinli içecekler, alkol ve gereken miktarda su içmemek, cilt bariyerini yıpratır. Nemsizlik, kuruluk, yağ, hassasiyet gibi etkenler de cildi olumsuz etkiler.
Cildimiz en büyük organımız. Üst düzeydeki ölü hücreleri atıp kendini yenileyebilen canlı bir doku. 20-25 yaş arasında kendini düzenli olarak üç, dört haftada bir yenilerken, bu süreç yaşam koşulları ve yaşa bağlı olarak yavaşlıyor. Giderek altı haftaya kadar uzayabiliyor. Ölü yüzey hücrelerinin ana bileşeni olan keratin adlı protein, cildimizin su geçirmez ve dayanıklı olmasını sağlıyor.
Hücreler Nasıl Yenilenir?

Cilt için çok önemli olan yenilenme, hücre onarımı ve çoğalması, en yoğun olarak gece 23.00 ile 04.00 saatleri arasında gerçekleşiyor. Bu saat diliminde hücrelerimiz kendini en yoğun şekilde onaracak enerjiye sahip oluyor. Hücre çoğalmasının saati ise gece 01.00. Yani biz uyurken, hücrelerimiz hem onarım, hem de çoğalma için enerji harcamak zorunda kalıyor.
İşte bu nedenle geç saatte veya yatana kadar bir şeyler yediğinde, cildine belli bir yaşta uygulaman gereken gece kremlerini kullanmadığında, hücre yenilenmesine yardımcı olmamış olursun. Ayrıca hücrelerinin işlevlerini de zorlaştırırsın. Geç yenilen yemeklerden dolayı midedeki hazımsızlık, düzensiz uyumaktan kaynaklanan uyku problemleri, hücreleri sağlıklı çalışmasını tamamlayamaz hâle getirir.
Sabah kalktığında cildinde yağlanma ya da nemsizlik fark ediyorsan, soluk ve yorgun bir yüz ifaden varsa, bu durum cildinin yenilenme sürecinin sağlıklı çalışmadığının bir göstergesidir. Hücreler ortalama üç haftada bir 23-26 kez, en çok 40-80 arasında bölünebiliyor. Kadınlarda 25, erkeklerde ise 40 yaşından sonra hücre yenilenmesi yavaşlıyor. Bu süreçte cildin direnç ve dayanıklılığı azalıyor, nem tutma yeteneği zayıfladığı için kuruluk ve kırışıklıklar oluşmaya başlıyor. Cilt elastikiyetini kaybediyor ve yağlı ciltte sarkmalar oluşuyor. Tabii ki bu olumsuzluklar dahilinde ciltte lekelenmeler de görülebiliyor.
Cildimizin karakteristik özelliği, genetik yoluyla doğumda belirleniyor. Ancak sağlıklı beslenme ve egzersizle, cildin genel sağlıklı durumuna katkıda bulunabiliriz. Peki bizim için bu kadar önemli olan ve görüntüsüyle psikolojimizi bile olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilen cildimizin elastikiyetini devam ettirmek, nem ve yağ durumunu dengelemek, hassasiyet, kötü hava şartları, stres gibi olumsuz etkenlerle savaşmak için neler yapabiliriz? Sadece çeşitli kozmetik ürünleri kullanmak yeterli olabilir mi?
Öncelikle soğuk kış aylarından sıcak mevsime geçişte yıpranan ve kuruyan cildimize, tedavi amaçlı yoğun nem maskeleri yapmamız gerekiyor. Kuruyan, nemsiz ve hassas cilt, güneşe maruz kaldığında pigment (leke) oluşumu görülüyor. Lekelerle uğraşmamak ya da lekeli cilde sahipsen ısınan hava şartlarında bunların koyulaşmasını ve leke kusmalarını engellemek için, cilt tipine göre nemlendirici kullanmalı ve haftada bir maske yapmalısın. Her gün kullandığın nemlendiricinin üzerine de yüksek koruma faktörlü (SPF) güneş kremleri uygula. Bu şekilde lekeleri hapsederek, cildin bariyer tabakasını güneşin etkilerinden korumuş olursun.
Cildimizin yağ ve nem durumunu dengede tutabilmek için, beslenmemize de dikkat ederek bolca sıvı tüketmemiz şart. Özellikle yaz aylarında kozmetik kullanıyorsan, bunların meyve asitli dediğimiz AHA'lı ürünler olmamasına dikkat etmelisin. Bu kozmetik ürünler cildi soyarken, bariyer tabakası kendini yenilemeye çalışır. Bu süreçte cildini güneşten koruyamazsan lekeler yoğunlaşır. Bu nedenle AHA içeren kozmetikleri kış aylarında tercih etmeli, yaza geçişte bunları içermeyen ürünler kullanmalısın.
Tüm bu kozmetik ürünlerin yanı sıra, cildini içten ve dıştan beslemek adına organik meyveler yiyebilir, aynı zamanda bu meyveleri maske hâline getirerek cildine sürebilirsin. Örneğin bir adet avokadonun yarısını soyup ezerek bir tatlı kaşığı sütle karıştır. Elde ettiğin bu maske, kurumuş, sarkmış ve kırışmış cilde nem verir. İçerisindeki vitamin ve mineraller sayesinde cildin kalitesini arttıran ve hücre yenileyen bir kürdür. Lekeler içinse çilekten faydalanabilirsin, şimdi tam mevsimi: Dört, beş tane çileği ez, sonra bir tatlı kaşığı süt ve yarım çay kaşığı balla karıştırarak maske yap. Leke açma özelliği olan ve birçok vitamin içeren antioksidan niteliğindeki çilek, cildinin onarılmasına, yenilenmesine ve lekelerin açılmasına yardımcı olur.