Kilo almamızın nedeni beynimiz mi? Sağlıklı Yaşam Eğitmeni Yasemin Soysal 'Tek Şişman Beyniniz' adlı kitabında zihin gücünün zayıflamaya nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor. Sosyal, "Zihnimiz, yarattığı her düşünce, sahip olduğu her inançla bedenimizde bir takım kimyasalların salgılanmasına neden olmaktadır. Zihin kontrolü ile zayıflama teknikleri, zihinde üretilen hatalı düşüncelerin, yanlış inançların ve yanlış kanıların değiştirilerek, bedenin doğal kilo verme süreçlerini başlatmaktır. Bu yöntem aracılığıyla, beyninizin yemek yemeye ve kiloya nasıl anlamlar yüklediğini öğrenirsiniz. Sistemin en önemli noktası, bu inançlarınızı nasıl değiştireceğinizdir. Herkes bize, ne yapmamamız gerektiğini söyler, aynı şekilde bizler de ne yapmamamız gerektiğini çok iyi biliriz. Bütün mesele bunu "nasıl" yapacağınızdır" diyerek zihin gücü ile zayıflamayı bir program haline getirdi.

Yasemin Soysal'dan obezite veya şişmanlıkla nasıl mücadele edebileceğimize dair öneriler aldık.



Çağın sorun obezite

Çağımızın sorunu obezite çoğu zaman sağlık sorunu olarak, çoğu zaman da kötü bir görünüş olarak karşımıza çıkıyor. Her birimizin kilo verme isteği bir birinden farklı. Ama ortak bir nokta var ki, hepimiz kilo vermek istiyoruz. Tezgahtarların o size olmaz bakışlarından özgürleşmek, sokakta çikolata yerken insanların yargılamasından kurtulmak, bir yaprak gibi süzülüp ayakkabımızın bağcığını bağlamak istiyoruz.

Tartıyı hayatınızdan çıkartın

Tartıya sürekli çıkmak, bilinçaltına yanlış mesajların gitmesine sebep oluyor. Halbuki değişimimizi ve kilo verme süreçimizi sadece aynada takip etsek çok daha başarılı olacağız. 'Kilo verdiğimizi nasıl anlayacağız' gibi bir soru aklınıza takılabilir. Kilo verdiğimizi illa tartıdaki rakamlarla tesbit etmemiz gerekmiyor. Bunu giydiğimiz kıyafetlerden, aynadaki görüntümüzden, bedenimizin tepkilerinden çok rahat anlayabiliriz. Böylelikle hem bedensel hem de zihinsel olarak tartının yarattığı pisikolojik baskıdan kurtulmuş oluruz. Veremeyeceğimiz rakamlara değil, böylelikle verebileceğimiz rakamlara odaklanmış oluruz. Bu da kilo verme hızımızı ve kapasitemizi çok daha arttırmış olur.

Kıyaslama yapmayın

Sokakta ve mağazalarda kendinizi başka kilolu kişilerle kıyaslamayın. Acaba benim kalçalarım bundan daha mı geniş, şundan daha mı topluyum şeklinde ki kıyaslamaları hayatınızdan çıkartın. Bu beyninize yanlış mesaj göndermenize sebep olur. Sürekli şişman kişileri görüp onları zihninizde canlandırmak zihninizde ki şişmanlık görüntüsünü kuvettlendirir. Halbu ki sizin istediğiniz bu görüntüyü güclendirmek değil, daha zayıflatmak. Hayalini kurduğunuz bedenleri düşünün. Ulaşmak istediğini ölçülerde kişileri gözlemleyin. Duruşlarını, kıyafetlerin üzerinde duruşunu, görünüşlerini inceleye bilirsiniz. Böylelikle bu durum gitmek istediğiniz nokta konusunda zihninize daha çok fikir verecektir. Belki diyeceksiniz ki 'benden zayıf kişilere bakmak moralimi bozuyor' kendinizden şişman birilerine bakıyor ve motive oluyor olmak zaten bir garip. Şişmanlıkla motive olmak sizi zayıflatmayacaktır.

Yemeklerinizdeki lezzeti kaçırmayın

Şimdi diyebilirsiniz ki ben zaten yemeklerimdeki lezzeti kaçırmıyorum. Buna katılmıyorum. Yemekleri tıka basa yemek ve bazen lezzetleri kaçırmak mümkün. Hemen durumu size açıklayım. Dil organımızın yüzeyi bellidir. Siz bir kalıp peyniri dilinize koyduğunuz zaman sadece peynirle teması olan noktadan lezzet alır. Diğer kısım ise üste kalacaktır. Ağzınıza kocaman bir lokma attığınızda esasında tüm lokmanın lezzetini hissetmiş olmazsınız. Sadece küçük bir kısmın lezzeti hissedilir ve geri kalanı mideye gider. Kaçan bir lezzet hüsrandır. Aynı zamanda gereksiz tadını bile almadığım bir yiyecek midemde yer kaplamaktan başka bir işe yaramaz. Birde üstüne kilo olarak bana geri döner. Bu yüzden yiyeceklerinizin tadını çıkartın. Küçük lokmalarla her bir lezzeti hissedin. Hiç bir lezzetin kaçmasına izin vermeyin. Böylelikle hem tüm lokmanın lezzetini hisseder, hem de gereksiz kalori almamış olursunuz.