Bebeğin eşi, annenin dostu

Binlerce yıldır değişik kültürler tarafından loğusalık dönemini kolay atlatmak için doğumdan sonra yenen plasenta kapsül oluyor!

Halk arasında “bebeğin eşi” ya da “öteki” olarak adlandırılan plasenta, Latince “düz yassı kek” manasına geliyor ve doğum esnasında genellikle bebekten kısa bir süre sonra rahimden atılıyor. Teknik görevi hamilelik esnasında anne ve bebeğin dolaşım sistemlerini birbirinden ayırmak olan bir “geçici organ”. İçerdiği “annelik hormonları” progesteron ve östrojen başta olmak üzere bir çok önemli hormonun salgılanmasında büyük rol oynayan plasenta, kara memelilerinin çoğu tarafından hemen doğumdan sonra içgüdüsel olarak zaten yeniyor. İnsan vücudunda yaklaşık yarım kilo ağırlığında 20-25 cm çapında, 2-3 cm kalınlığında, yuvarlağa yakın yassı bir görünümü olan plasenta, kara memelileri için aslında önemli de bir besin kaynağı. Besin deyip geçmeyin. Yenildiğinde yahut kapsüller halinde alındığında, annede doğum sonrası depresyonun engellenmesinden süt miktarının artmasına, “annelik güdüsü”nün artmasından iyileşme dönemini hızlandırıp enerji seviyesini yükseltmeye kadar birçok fayda gösteriyor.

Amerika’da Kadın Hastalıkları, Doğum ve Yenidoğan Dergisi’nde yayınlanan rapora göre, plasenta tüketimi doğum esnasında kaybedilen kan sebebiyle yaşanan demir eksikliğinin sebep olduğu doğum sonrası depresyonu azaltıyor.

Mutfağı bile var!

Yavaş yavaş Türkiye’de de duyulmaya başlayan ve son yıllarda özellikle Amerika’da anne ve hatta babalar tarafından da kullanımı yaygınlaşan plasenta, tercihe göre doğrayıcıdan geçirilmiş püre halinde meyvelerle karıştırılarak da tüketilebiliyor. “Özel plasenta şefi “Jennifer Mayer’ın kanlı plasentayı; limon suyu, zencefil, biber ile pişirip, sonra kurutarak hazırladığı tarifi özellikle New York çevresinde “plasenta piknikleri” düzenleyen annelerin favori reçetelerinden olduğu söyleniyor. Hatta Tom Cruise ve Katie Holmes, January Jones gibi ünlü oyuncuların arasında olduğu ünlü isimler de bebeklerinin plasentalarını yediklerini açıklamışlardı.

Şimdi Son yöntem “Plasenta kapsülleri”!

Artık dünyanın bir çok ülkesinde bir çok anne tarafından uygulanan bir yöntem haline gelen “Plasenta kapsülleme” Avrupa’da da yaygın olarak görülmeye ve halk arasında “mutluluk kapsülleri” olarak anılmaya başlandı bile!

Geleneksel tıp binlerce yıldır uyguluyor

Geleneksel Çin Tıbbında zaten binlerce yıldır uygulanmakta olan bir yöntemle plasenta, önce çeşitli baharatlarla haşlanıp küçük parçalara ayrılıyor ve ardından düşük ısılı bir fırında uzun süren bir pişirme, daha doğrusu kurutmadan sonra, toz haline getirilip bitkisel kapsüllere dolduruluyor. Daha sonra isteğe bağlı tüketiliyor.

Gölcük Devlet Hastanesi Eski Bahşekimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Resul Patan, Türkiye’de plasentanın saklanması konusunda; “Türkiye’de dini, kültürel sebepler, büyüklere koşulsuz itimat ve hatta toplumsal tabular sebebiyle plasentanın yiyecek formunda tüketilebilmesi geniş çevrelerde mümkün değil. Daha “kabul edilebilir” bir form olan kapsülleme içinse, annelerin önce yöntemlerle ilgili çok iyi araştırma yapmaları gerekir” diye konuştu.