Nuuba&theGang’in kurucusu Yonca Muslubaş, çocuk modası üzerine www.nuuba.com.tr’yi kurmuş, girişimci bir anne. Online mağaza çatısı altında çocuk modasında birçok markaya yer vermekle beraber insana ve doğaya saygılı eco-design üretimi, dayanıklı ve kaliteli malzemeyi, pratiklik ve rahatlığı göz önünde bulunduruyor. İşte bu tecrübeli anneyle çocuk modasının ötesinde onların sağlığı için nasıl ürünleri tercih etmemiz gerektiğini konuştuk.

Yonca Muslubaş’ın 15 yıllık pazarlama iletişimi ve reklamcılık geçmişi var. Son olarak Manajans/JWY’de Ajans Başkan Yardımcılığı görevindeymiş. Bu yıllar içerisinde Unilever, Nokia, Shell, Ülker, Anadolu Grubu gibi hem global, hem lokal firmalarla çalışmış. “Yaratıcı bir endüstride çalışmak benim olmazsa olmazımdı, işimi büyük bir heyecanla ve keyifle yaptım. Hep hayalimde kendi markamı yaratma, kendi vizyonumu hayata geçirme hayalim vardı. Çocuklarım olduktan sonra bu hayalin konusu kendini belli etti. Beni yeni bir doğuma hazırladı” diyen Yonca Hanım ile ailelere özel keyifli bir söyleşi…
Çocuk sahibi olduktan sonra mı karar verdiniz çocuk modasına girmeye, ne kadar süredir bu işi yapıyorsunuz?
Sanırım işimin de etkisiyle özgün tasarıma, estetiğe, yaratıcılığa çok değer veriyorum ve bunu her alanda önemsiyorum. Bu perspektiften bakınca, oğlum doğduktan sonra, çocuklar için seçenekleri çok sınırlı gördüm. İkinci çocuktan sonar ise fikirlerim daha net şekillenmeye başladı. O sıralar seyahat rotamızı tasarım dillerini çok beğendiğimiz İskandinav ülkelerine çevirmiştik. Helsinki, Stockholm ve Kopenhag gezilerinde çocukların giyimlerine ve tarzlarına bayıldık. Parlak, canlı renkler, güçlü desenler, harika düşünülmüş detaylar ve bir o kadar sade, rafine, dozunda tasarımlar. Çocuklar çocuk gibi. Kıyafetlerinin içerisinde rahat, mutlu ve özgün. Tüm bu kavramlar, duygular, hayaller, istekler bir kapta eridi, yeniden oluştu ve Mayıs 2012’de Nuuba&theGang doğdu.

Sadece internet sitesi üzerinden mi satış yapıyorsunuz?
Sadece internet sitesi üzerinden satış yapıyoruz. İnternet, zamandan, mekandan bağımsız olduğu için hem bizler, hem tüketiciler için müthiş bir özgürlük ve konfor sunuyor. Hele İstanbul gibi bir şehirde yaşıyorsanız zaman en büyük lüks. Ayrıca çocukların kendi kıyafetlerini seçmeleri çok önemli. Giymek istemedikleri bir şeyle onların sırf bedenlerini değil ruhlarını da zapt etmiş oluyoruz. Çocuklarla alışverişin ne kadar zor olduğunu anneler, babalar bilir. Oysa, birlikte bir kahve, bir süt eşliğinde bilgisayarın başında geçirelecek bir 10-15 dakika çok eğlenceli olabilir. Kıyafetler oylanır, sevilenler, sevilmeyenler seçilir. Fiyatlar konuşulur, biraz matematik yapılır. Paketin eve ulaşması ise apayrı bir keyif. Hediye gelmiş hissi yaratıyor. Evinizin konforunda denediniz olmadı, değişim veya iade için geri gönderebilirsiniz.

İnternet üzerinden alışveriş biraz güvensiz bulunuyor. Siz bu konuda nasıl bir güven ortamı sağlıyorsunuz?
Bu işe girmeden önce benzer ön yargı bende de vardı. Gittiğim tüm konferans ve seminerlerde bu konunun ne kadar ciddiyetle ve etkin çözümlerle ele alındığını görünce tüm düşüncem değişti. E-ticaret hem dünyada hem Türkiye’de çok çok önemli bir kulvar. Güvenlik yazılımları çok gelişmiş bir noktaya gelmiş. Biz de %100 güvenli alışveriş imkanı sunan SSL güvenlik yazılımını kullanıyoruz. Kullanıcıların tüm banka, kredi kartı bilgileri sadece ve sadece kendileriyle bankaları arasında kullanılıyor. Biz dahil, başka kimsenin ulaşımına açık değil. Ödeme sayfasına geldiğinizde adres https/ oluyorsa (buradaki “s” secure/güvenli anlamına gelir) güvenli bir alışveriş noktasında olduğunuzu anlayabilirsiniz. Bazı kullanıcılar da sanal kart kullanmayı tercih ediyorlar. Bu da oldukça sağlıklı bir yöntem. Bu arada kullanıcıların kendi bilgisayarlarında antivirus+antispy programlarının güncel olması da çok önemli.

Kaç yaşa kadar ürünleriniz mevcut?
Geçen yaz ve bu yeni sezonda ürünlerimiz 0-8 yaş arasını kapsamakta. Ancak talepler üzerine önümüzdeki ilkbahar-yaz sezonu için yaş aralığını 12’ye yükseltiyoruz.
Kraliyet ailelerinin çocuklarını giydirdiği markalar da bünyenizdeymiş doğru mudur?
Evet, örneğin İsveç Prensesi Viktoria, minik prensesi Estelle için masalsı ve elegan tarza sahip markaları tercih ediyor.

Çocuklar hızla büyüyorlar bu sebeple aileler giyime çok para harcamak istemiyorlar haklı olarak siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hayatın her alanında, az ve öz görüşünü benimsiyorum. Bu görüş, çocuk giyiminde daha da önem kazanıyor. Bizim yapmaya çalıştığımız “süreklilik” kavramını çocuk giyimine de oturtmak. Bu nedenle tasarımdan, üretime tüm sürecini eko-tasarım anlayışıyla şekillendiren markalarla çalışmayı tercih ediyoruz. Çocuk kıyafetlerinin ne kadar sıklıkla yıkandığı malum. Benim oğlum eve her gün deterjan reklamı setinden fırlamış gibi geliyor. Kıyafetlerin şeklini, rengini kaybetmemesi için kullanılan materyallerin kalitesine, dayanıklılığına çok önem veiyoruz. Bir kıyafet bir çocuğu giydirip, kardeşlere, arkadaşlara geçebilmeli. Böylece daha az tüketerek, dünyamızın her türlü kaynağının israfını azaltmamız mümkün. Kıyafetleri seçerken ayarlı beller, boy ayarlı askılar, kol ve paça boyları ayarlanabilir tasarımlar seçmeye özen gösteriyoruz. Özellikle İskandinav markaları “sürdürülebilir” giyim konusunda çok hassas ve iddialı. Bu nedenle de 3-5 kere giydir, sonra yenisini al kavramından ve bu kavramın sunduğu kalite seviyesinden kaçınmaya çalışıyoruz.
Sizin bir erkek bir de kız çocuğunuz olduğu için hem kız hem de erkek modasına hakimsinizdir. Çocuklarınızı giydirirken veya onlara öneride bulunurken nelere dikkat ediyorsunuz?
Seçme yaşına geldiklerinde çocuklar kendi kıyafetlerini seçebilmeli. Bu onların kendilerini ifade edebilmeleri, öz güvenlerini geliştirebilmeleri için çok önemli. Bu nedenle ben önlerine seçenekler koyuyorum ve aralarından kendileri seçiyorlar. Bazen ortaya bir curcuna çıkıyor ama olsun çıksın. Önemli olan onların rahat etmeleri. Göre göre, deneye deneye estetik kavramları, renk ve desen kombinleme becerileri inanılmaz hızda gelişiyor. Ayrıca onlara, gideceğimiz ortamla giyeceğimiz kıyafet arasındaki uyumun, o ortamda kendimizi rahat hissetmemiz ve keyif almamız için önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Örneğin; bir doğumgünü partisine daha spor veya jimlastikçilerin giydiği tarzda kıyafetlerle gitmelerini, bir müze gezisi için daha grafik desenli, ilüstrasyonlu, artistik kıyafetler seçmelerini öneriyorum.
Markadan öte kıyafetlerin sağlıklı olması da çok önemli, bunun için ailelere neler önerirsiniz? Kıyafet alırken nelere dikkat etmeliler?
Çocukların teni çok hassas. Sürtünme veya sıcak havalarda buharlaşma yoluyla kimyasalların, toksik maddelerin çocukların cildine nüfuz etmesi son derece sağlıksız. Bunun bir de üretim aşaması var. Sağlığa ve çevreye zarar verecek kimyasallar, toksik maddeler, boyalar ve teknikler kullanarak çalışmak zorunda olanlar tarafında üretilen giysileri giymeyi, giydirmeyi etik bulmuyorum. Anneler ve babalar aldıkları kıyafetlerin menşeini, üretim koşullarını sorgulasınlar. Uluslararası Oekoteks sertifikası var mı sorsunlar, baksınlar. Bu sertifika üretim sürecinde ve dolayısıyla üründe hiçbir zararlı kimyasal, toksik, alerjen madde kullanılmadığını gösteren bir sertifikadır. Mümkünse organik ürünleri tercih etsinler.

Sonbahar-Kış Sezonu’nda çocuklar için neler moda peki?
Sonbahar-Kış çocuk modasında retro, vintage, urban, hip stiller iç içe. Canlı ama bağırmayan, zengin bir renk paleti var. Orman meyvelerinin derin tonları birbiriyle kombinleniyor. Bunun yanı sıra mürdümün tonları, gold, lacivert ve koyu yeşile sıklıkla rastlıyoruz. Kışı ısıtacak canlı sarılar, turuncular, pembeler koyu tonlara detaylarda eşlik ediyor. Özellikle penyelerde ilüstratif, güçlü desenlerin sürgit kullanımı çok baskın. Desenlerde, bitmemişlik hissi veren, hayal gücüne açık ilüstrasyon kullanımına yer veriliyor. Özellikle kızlar için balerin konsepti çok gözde. Baleyi çok seven küçük kızlar için bale kostümleri, şehir hayatına rafine bir tarzda uyarlanmış.
Son olarak tecrübeli biri olarak Türkiye’de ve dünyada çocuklarının giyimini beğendiğiniz ünlü isimleri öğrenebilir miyiz sizden?

Ayşe Kucuruğlu’nun, çocuklarını çok özgün giydirdiğini düşünüyorum. Bugünden ileride hepsinin kendi stillerine sahip olacaklarını görmek mümkün. Halle Berry, Gwen Stefani, Jessica Alba, Matthew McCanaughey’in de çocuklarının giyim tarzlarını çok özgün ve hoş buluyorum.