“Düzenli takip ve tedavi ile astım kontrol altına alınabilir”



Her sene Mayıs ayının ilk salı günü ‘Dünya Astım Günü’ olarak kutlanmaktadır. Astım ile ilgili farkındalığın artırılması ve eğitimlerin yaygınlaştırılmasını amaçlayan Dünya Astım Günü sebebiyle, Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Evren açıklamalarda bulundu.


Astım; nefes darlığı, hırıltılı solunum ve öksürük yakınmalarının hâkim olduğu kronik bir akciğer hastalığıdır. Bazı uyaranlar hava yollarındaki aşırı duyarlılık nedeniyle mikrobik olmayan bir iltihabın oluşmasına sebep olur. Bu durum hastalığın kişiden kişiye farklılık gösterebilen ataklar ile seyretmesine yol açar. Astım en sık karşılaşılan kronik hastalıklardan biridir. Dünya Sağlık Örgütü yaklaşık 350 milyon kişinin astım hastası olduğunu ve bu sayının giderek arttığını bildirmektedir. Özellikle çocuklarda bu artışın daha belirgin olduğu görülmektedir.

Astımı tetikleyen faktörler nelerdir?

Başlıca faktörler; nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, ani ısı ve iklim değişiklikleri, egzersiz, sigara, ev tozları, mesleki maruziyetler, küf türü mantarlar, gıda allerjenleri, hayvan tüyü gibi alerjenle, bazı ilaçlar , emosyonel stres, çiçek tozları, hava kirliliği, bazı kokular (parfüm, deodorant, boya, deterjan, çamaşır suyu kokuları gibi), tahriş edici gazlardır.

“Tamamen tedavi etmek mümkün değil, ancak kontrol altina alinabilir”

Astımı tamamen tedavi etmek mümkün değildir. Ancak düzenli takip ve tedavi ile hastalık kontrol altına alınabilir. Bu nedenle hastalar Göğüs Hastalıkları uzmanına periyodik olarak kontrole gitmeli ve verilen tedavileri doğru şekilde uygulamalıdır. Bununla birlikte hastalığın kontrolünde tetikleyici faktörlerden uzak durulması çok önemlidir. Böylece astım nedeniyle acil servise başvurular veya hastanede yatış gibi sonuçlar azalacaktır.