Daha çok kadınlar tarafından kullanılan özel bir yöntem olmasına rağmen, istenmeyen tüylerinden kurtulmak isteyen erkekler tarafından da kullanılmaya başlanan “lazer epilasyon” uygulaması, vücut üzerindeki tüyleri yok ederken hangi etkileri oluşturur ve vücuda zarar verebilir mi? Gelin bu konuyu konusunda uzman kişilerin söylediklerinde hep birlikte arayalım Melek’lerim.

Lazer ülkemizde olduğu kadar tüm dünyada da oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. En sık sorulan sorulardan biri de lazerin kanser yapıp yapmadığı yönündedir. Özellikle koltukaltı bölgesinde lenf bezlerini etkileyeceği şeklinde sıkça sorularla karşılaşılmaktadır.

Epilasyon için geliştirilen lazer dalga boyu, zannedildiği gibi değil deride tüm tabakaları geçmemekte belli bir sınırda kalmaktadır. Dolayısıyla lenf bezlerine ulaşamamakta ve sadece deri içinde, kimi lazerler koyu rengi tanıyarak yani kıl kökünü yok etmektedir.

Önemli olan nokta lazer yapılan bölgedeki lezyonların tanımlanmasıdır. Eğer riskli bir lezyona atılırsa o zaman kanser oluşumunu hızlandırabilirsiniz, bu yüzden lazerinizi, deriyi en iyi tanıyan bir dermatoloji uzmanına yaptırmanızın büyük önemi vardır. Diğer önemli bir konu bazı hastalarda uzun süren seanslara yanıt alınamamasıdır.

Bunda da hastaların kıllanma probleminin nedenini tam olarak tanımlamaktan gecer. Kıllanmada pek çok faktör yattığı için bu konuda uzmanlaşmış dermatologa başvurarak gerekli tahlilleri yaptırmalı ve kesin teşhisiniz konulduktan sonra lazer epilasyon uygulamasına geçilip geçilmeyeceğine karar verilmelidir.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Alev Çelik, lazer`le epilasyon`un korkulacak bir yönünün bulunmadığını belirterek, insan sağlığına zarar vermediğini söyledi

Lazer epilasyon kanser yapmaz: Lazer teknolojisi tıpta 40 yıldır ceşitli alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Epilasyon amacıyla da 10 yıla yakın bir süredir kullanılmakta olup şu ana kadar lazer nedeniyle kanser olmuş bir hasta yoktur. Lazer, ancak cildinde prekanseroz denen kanser öncüsü oluşumlar bulunan kişilerde kansere dönüşümü tetikleyebilme potansiyeli taşımaktadır.

Söz konusu kanser öncüsü oluşumlar, güneş ışığı, solaryum, radyoaktive ışın, kronik travma yada enfeksiyon gibi uyarıcı etkenler tarafından da kansere dönüşüm yönünde tetiklenebilmektedir.
Lazer ile sağlanan epilasyon kalıcıdır: Lazer teknolojinde sağlanan gelişme ve yenilikler, günümüzde lazer epilasyonu, 2 yıldan uzun yüzde 80’lere varan oranlarda kalıcılık sağlar hale getirmiştir. İlk yıllarda üretilen eski jenarasyon lazer cihazları ile yapılan epilasyon`lar geçmiş yıllarda yüksek nüks oranları göstermesi bu yanlış yargının yerleşmesine neden olmuştur. Ancak 2000 yıllarda kullanıma giren yeni jenarasyon lazer cihazları ile nüksler minimal düzeye inmiştir. Her şeye rağmen cilt yapısı ve kişisel farklılıklar nedeniyle lazer`e asla cevap vermeyen kişiler bulunabilmektedir.

Lazer ile epilasyon pahalı değil: Lazer cihazının kendisi pahalı olduğundan uygulama fiatları da buna bağlı olarak yüksektir. Birim seans ücreti olarak düşünüldüğünde, lazer epilasyon klasik yöntemlerden göreceli olarak pahalı gibi durmaktadır. Ancak

uzun dönem sonuçlar açısından bakıldığında toplamda ödediğiniz para klasik yöntemlerden eloktroliz ( iğneli epilasyon), ağda, krem-jel, epilatorden daha az olmaktadır.

Yazın uygulanabilir: Bu yanlış hüküm de, güneşte yanmış bronze kişilere lazer uygulaması yapılmamasından çıkmıştır. Lazer`in etkinliğini artırmak maksadıyla yanık tenli kişilerde cildin beyazlamasının beklenmesi bu yanlış yargının doğmasına sebep olmuştur.

Lazer uygulamasının gebelerde zararlı olduğunu gösteren bilimsel kanıt bulunmamakta, Ancak elde yeterli veri olmadığından şimdilik gebelere uygulanmamaktadır.

Lazer epilasyon uygulamalarında beyaz tenliler esmerlere göre daha şanslıdır. Lazer ışını, cilt gibi yarı geçirgen dokular içinden hiçbir tepkime yaratmadan geçer. Ancak kıl köküne rengini veren melanin ile karşılaştığında ısı enerjisine dönüşerek kıl kökü çekirdeğini tahrip eder. Beyaz tenlilerde süreç bu şekilde gelişmektedir. Ancak esmerlerde ciltteki melanin maddesi beyaz tenlilere göre daha fazla olduğundan ışın, kıl köküne ulaşmadan dokuya hasar verir.