Uluslararası ajansların olayı ‘Hazreti Muhammed karikatürlerini yayınlayan dergiye saldırı yapıldı’ ifadesiyle duyurmasının eylemi yapanların oluşturmak istediği algıya hizmet ettiğini belirten Bakan Çelik, “Saldırıyı kayıtsız şartsız kınıyorum” dedi. “Hiçbir analiz cümlesi koymadan şunu söylemek gerekir; bunu tabii ki kayıtsız şartsız kınıyorum, bu alçakça bir cinayet" diye konuştu. Bakan Çelik şöyle devam etti:
"Böyle gidip masum insanlara bu şekilde bir saldırı yapılması ve bu insanların, oradaki güvenlik görevlilerinin katledilmesi alçakça bir cinayet, alçakça bir eylem, bunu kayıtsız şartsız kınıyorum. Fakat bunun çok detaylı bir şekilde analiz edilmesi gerekecek, önümüzdeki günlerde de bunu detaylı biçimde analiz edeceğiz."
Çelik şunları kaydetti:
"Öncelikle -tabi bizi çok üzen şey bu- ilk andan itibaren uluslararası ajansların Hazreti Muhammed karikatürlerini yayınlayan dergiye saldırı yapıldı gibisinden bir cümleyle bunu vermesi, aslında belki de bu eylemi yapanların oluşturmak istediği algıya, inşa etmek istediği algıya hizmet eden bir cümle oluyor. Birincisi; hakikaten bu insanlar, bu saldırıyı gerçekleştirenler bu karikatürleri bahane ederek bu saldırıyı gerçekleştirmişlerse bile, bunun ‘Hazreti Muhammed’in karikatürlerini yayınlayan dergiye saldırı’ şeklinde sunulması, İslam’ın algısı, Müslümanların algılanması açısından Avrupa’da oluşturulmak istenen negatif algıya hizmet edecek bir sonuç doğurur. Ve bununla birlikte son derece sıkıntılı şekilde her gün haberlerde gördüğümüz şekilde İslamofobiya ve ırkçılığa karşı daha büyük bir oranda destek oluşmasını sağlar. Ve bu İslam dünyasıyla Avrupa arasındaki birtakım olumsuz algıların daha da pekişmesine yol açar. İkincisi; bunu yapanlar her ne amaçla yapmışlarsa yapmışlar, şunu bilelim bunun herhangi bir şekilde o derginin yayın politikasıyla bağlantılı olarak sunulması -dediğim gibi- İslamofobi dediğimiz olguya destek sağlamaktan başka bir işe yaramaz. Bu açıkça masum insanlara yapılmış bir eylemdir, çıplak bir biçimde ve şiddetle de kınanması gerekir, ben de bunu kayıtsız şartsız kınıyorum.”

“MÜSLÜMANLARIN YAPTIĞI PROTESTOLARLA BU EYLEM ARASINDA HİÇBİR ŞEKİLDE BİR NEDENSELLİK BAĞI KURMAMAK GEREKİR”
Üzerinde durulması gereken başka konuların da olduğunu vurgulayan Bakan Çelik şunları kaydetti:
"Görüntüleri izliyoruz, Paris’in merkezine geliyorlar. Bu dergiyle ilgili geçmişte o derginin merkezine başka saldırılar düzenlendiği için alınmış güvenlik tedbirleri vardı. Bu güvenlik tedbirlerine rağmen son derece sakin bir şekilde geliyorlar, arabadan iniyorlar, oradaki görevlilere saldırıyorlar, ateş ediyorlar, onları yaralıyorlar, öldürüyorlar ve son derece ne yaptıklarını bilen bir şekilde, nereye ne şekilde ulaşacaklarını bilen bir şekilde bu eylemi gerçekleştiriyorlar. Yani fevkalade profesyonel bir eylemle karşı karşıyayız. Paris’in merkezinde bu derece profesyonel bir eylem gerçekleştirilmesi, üzerinde çok ciddi bir şekilde durulması gerekiyor. Ama neticede o derginin Hazreti Peygamberle ilgili yayınladığı karikatürlerden Müslümanlar büyük oranda incindiler ve gerekli protestoları yaptılar. O protestolarla bu eylem arasında hiçbir şekilde bir nedensellik bağı, bir illiyet rabıtası kurmamak gerekir. Çünkü o karikatürler, Müslümanları inciten o karikatürler nasıl kınanmışsa, aynı şekilde Müslümanlar bu eylemi de, masum insanların ölümüne yol açan bu alçakça saldırıyı da aynı şekilde kınarlar. Şimdi üzerinde durulması gereken iki şey var. Birincisi; bu eylem nasıl gerçekleşti? Sanki 11 Eylül olaylarından sonra Avrupa Birliği toprakları içerisinde bir 11 Eylül saldırısı inşa etmek isteyenlerin imza attığı bir eylem gibi de görülebilecektir bu. Ama görüntülerde de var, o derece profesyonel bir şekilde yaklaşıyorlar ve sakin bir şekilde bu eylemi gerçekleştiriyorlar ki çok büyük bir destek aldıkları ve çok profesyonel oldukları buradan gözüküyor. Dolayısıyla buradaki hedefe bakmak lazım, neyi hedefliyorlar bunlar? Bu 12 insanın katledilmesinin, bu cinayeti hunharca işlemelerinin ötesinde hedefledikleri başka şeyler var. Dolayısıyla bu hedefledikleri şeyler karşısında çok ciddi bir set kurmak gerekiyor, bunu engellemek gerekiyor. Burada bu derginin yayın politikası, ötekisi-berikisi bütün bunlardan bağımsız olarak bu eylem karşısındaki bizim tavrımız şudur; hiçbir hafifletici sebep, hiçbir mazeret öne sürmeksizin açık ve net bir şekilde kayıtsız şartsız bu eylemi kınıyoruz ve lanetliyoruz.”

“BUNLAR BİRDEN ÇOK HEDEFİ OLAN VE SON DERECE KOMPLİKE EYLEMLER”
Çelik, “Aslında dünyanın her tarafında bir sürü çabayla işte bizim kendimizin ilgilendiği kültürel diplomasi faaliyetleri, diğer başka unsurlarla, enstrümanlarla bu yanlış algının değiştirilmesi, insanların birbirlerini doğru bir şekilde anlaması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Dün Ankara’da Büyükelçiler Konferansı’nda da benzer bir konuşma yaptım. Fakat öyle ki bu eylemler, örneğin IŞİD gibi terör eylemlerinin, DEAŞ gibi terör örgütlerinin ortaya koyduğu eylemler, aslında netice itibariyle ne Hristiyan dünyasına ne Müslüman dünyasına hizmet eden eylemler. Bunların açık birer cinayet olmasının, terör eylemi olmasının ötesinde her iki dünyanın birbirini algılamasına zarar veren, belki uzun yıllar boyunca etkisi kalkmayacak olan eylemler. Çift taraflı çalışıyor bu tip eylemler. Bir yandan oradaki Müslümanlarla ilgili olarak olumsuz algının pekişmesine yol açıyor, İslamofobi’nin kışkırtılmasına yol açıyor. Fakat bunun ötesinde de Avrupa için tehdit teşkil eden şöyle bir tarafı var, eğer birileri bu eylemlerin İslamofobi’yi ve yabancı düşmanlığını kışkırtan taraflarına karşı yeterince hassas davranmaz da, bu eylemleri yapanlarla Müslümanları ve İslam’ı ayırt eden bir dil kullanmazlarsa, sonuç itibariyle Avrupa’ya da zarar vermiş oluyorlar. Çünkü bu Avrupa’daki yabancı düşmanı çevrelerin, İslamofobi’yi kışkırtan çevrelerin ve ırkçıların, radikal sağcıların da siyaseten elini güçlendiren sonuçlar doğuruyor oradaki insanlar üzerinde. Dolayısıyla birden çok hedefi olan eylemler bunlar ve son derece de komplike eylemler. Zaten olayın bu kadar profesyonel olması da, bu birden çok hedefe ulaşma amacı olduğunu gösteriyor” diye konuştu.