Ofisten çıkıp arkadaşlarla eğlenceye gitmeyi iple çektiğiniz günleri hatırlayın. Şimdiyse iple çektiğiniz tek şey, işinizi bir an önce bitirip kendinizi kanepeye atmak. O kadar yorgunsunuz ki televizyon seyretmek bile size zor geliyor. Genellikle uzandığınız kanepede uyuyakalıyorsunuz. O kadar yorgun hissediyorsunuz ki, dışarı çıkmak aklınızın ucundan bile geçmiyor. Hayatınızın işinizle, kanepeniz arasında gidip-gelerek geçmesine izin veremezsiniz. İş sonrasında bitkin hissedip kendinizi eve kapamanız kaderiniz haline dönüşmemeli. Bunun için yapılması gereken en doğru hareket, yorgunluğa sebep olan etkenlerin ortadan kaldırılması olacakt ır. Aşırı yorgunluğunuz, çok çalışmanızın yanı sıra, yanlış iş alışkanlıklarınızdan da kaynaklanıyor olabilir. İş programınız sırasında enerjinizi koruyarak iş bitiminda hâlâ enerjik kalmayı başarmanız mümkün. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar.

İşe başlamadan önce mutlaka bir kahve içer misiniz? Tüketeceğiniz fazla miktarda kahve, size enerji vermek yerine sizi bitkin bırakır. Beslenme uzmanı Elizabeth Somer'e göre; kahvenin vücuttan tam olarak atılması için 12 saat geçmesi gerekiyor. Yemek ve Ruh Hali-Food and Mood, adlı kitabında Somer, fazla kahve tüketiminin insanı susuz bırakarak uyuşukluk ve yorgunluk yaptığını belirtiyor.

ÇÖZÜM İÇİN: Kahve içtikten sonra su tüketimine hız verin. Su, kahvenin vücuttan daha erken atılmasını sağlar. Kahve mideniz için de çok sağlıklı bir içecek sayılmaz. Mide asitlerini harekete geçirerek ağrı ve kramplara yol açabilir. Bunun için açken kahve içmemeye dikkat etmelisiniz. Kahvenin günde üç fincandan fazla tüketilmesi enerjinizi emecektir. Kahve içmek istediğinizde yerine su için.
Eğer bu sizi kesmiyorsa kafeinsiz kahvelere ve çaylara yönelebilirsiniz. Size enerji verdiğini düşünüyorsanız yerine yağsız süt ya da ceviz tüketebilirsiniz.

Günün büyük kısmı telefon konuşmalarıyla geçebiliyor. Bunları yaparken aynı zamanda başka işlerle de ilgilenmek istiyorsunuz. Bu defa, telefonu başınızla boynunuzun arasına sıkıştırarak konuşmaya ve çalışmaya devam ediyorsunuz. Oysa ki bu duruş şekli son derece yanlış. Omuz ve boyun kasları uyuşur, oksijen dolu kan, bu bölgelere ulaşmakta zorluk yaşar. Sık telefon kullanımı göz önünde tutulacak olursa bu duruş bozukluğu iskelet-kas sisteminde stres yaratır.

ÇÖZÜM İÇİN: Tek başına kullandığınız bir odanız varsa en sağlıklı yöntem, mikrofonlu bir telefon
kullanmak. Eğer bu imkana sahip değilseniz telefonu bir kulağınızdan diğerine değiştirerek kullanın. Kulaklık kullanımı da bir diğer etkili yöntem. Bu tür ağrılarınız varsa omuz-boyun kaslarına yönelik egzersizler yapmalısınız. Otururken omuzlarınızı yukarı kaldırın ve beş saniye bu şekilde tutun. Sonrasında indirebildiğiniz kadar omuzlarınızı indirin ve beş saniye de öyle tutun. Bir diğer egzersiz de çenenizi göğsünüze doğru indirip başınızı önce sağ sonra sol omzunuza doğru eğerek bir süre bu şekilde kalmak. Bu hareketleri gün içinde birkaç kez yaparsanız akşam kendinizi daha rahat hissedersiniz.

Ofisin havası cildinizi ve dudaklarınızı kurutur. Bu da aşırı hassasiyet duymanıza neden olur. Ofis ortamlarında pencere açılamıyor olması, merkezi iklimlendirilme yapılması bu durumu artırır. Buharlaşma hızlanır, hava kurur. Bu, gerginlik hissetmenize yol açar.

ÇÖZÜM İÇİN: Havadaki su kaybını dengelemek için masanıza bir hava nemlendirme cihazı koyun. Bunun yerine ofisin farklı köşelerine ve masanıza bir bardak su bırakın. Suyun gün içinde buharlaştığını göreceksiniz. Arada sırada elinizi yüzünüzü yıkayıp kurulamamak da iyi bir taktik olabilir. İşe gitmeden önce, sabahları aldığınız duşun ısısını düşürün. Sıcak su cildinizi kurutacağı gibi doğal yağınızı da tüketir. Cildinizin doğal yağ dengesini korumanız yaşlanma etkilerini geciktirmeniz açısından da önemlidir. Cildiniz için yararlı besinler tüketmelisiniz. A vitamini içeren balık, yumurta, sarı, turuncu, kırmızı renkli sebze, meyveler ve yeşil lifli sebzeler tüketin. C vitamini içeren narenciye, brokoli ve koyu yeşil sebzeler sağlığınız için faydalıdır.

Gün boyunca klavye ve mouse kullanımı bileklerinizde ciddi ağrılara yol açabilir. Fizik tedavi uzmanlarına göre eklem ağrıları, uygunsuz oturma pozisyonundan kaynaklanır. Duruş bozuklukları size ekstra yorgunluk katabilir.

ÇÖZÜM İÇİN: Duruşunuza önem gösterin. Masanızda otururken kulaklarınız ve kalçalarınız arasında bir çizginin olduğunu düşünün. Duruşunuzu bu çizgiye göre düzeltin. Ayaklarınızın altına birkaç kalın kitap koyun. Böylece dizleriniz kalçanızdan yüksekte kalır ve vücudunuzun aşağı doğru kaymasını engellersiniz. Uygun bir mouse ped kullanın. Bilek desteği olanları tercih edin. Parmaklarınızı ve bileklerinizi çıtlatmaktan kaçının. Bel destekli yastık kullanın. Esneme hareketleri yapın. Ara sıra masanızdan kalkarak dolaşın.

Gun boyunca masada oturmak ve hareketsizlik, sindirim sisteminizi olumsuz etkileyerek karnınızın şişmesine, kabızlığa, mide ağrılarına kadar uzanan çeşitli sorunlara yol açabilir. Şişkin¬lik sizde yorgunluk da yaratır.

ÇÖZÜM İÇİN: Bu sorunun en basit çözümü yarım saatte bir ayağa kalkıp kısa yürüyüşler yapmak olacaktır. Başka katın tuvaletini kullanmak da iyi bir egzersiz yolu olabilir. İş kıyafetlerinizi fazla sıkı olanlardan seçmeyin. Bunlar gaz problemlerine yol açabilir. Karın ş işkinliği yaşamamak için öğle yemeğinizi küçük porsiyonlar halinde tüketin. Yemek esnasında sohbetten de kaçının. Bu sırada hava yutmak ve şişkinlik sorunu yaşamak istemiyorsanız tabii.

Gun sonunda bazen o denli yorgun olunur ki iki lafı bira-raya getirmek dahi zorlaşır. Psikiyatrist Lawrence Katz, Beyninizi Hayatta Tutun: 83 Nörotik Egzersiz-Keep Your Brain Alive: 83 Neurotic Exercises adlı kitabında durumu şöyle açıklıyor: "Beyne hep aynı uyarıları göndererek (aynı işleri defalarca yapmaktan dolayı) sistemin otomatiğe geçmesine neden olursunuz. Rutin işler beyninizi çalıştırmaz. Hep aynı yol izlendiği için beyin adeta bir robot gibi görev yapar."

ÇÖZÜM İÇİN: Yeni tecrübeler yaşayarak beyninizi canlı tutun. Bu sayede gün sonunda dalgınlık sorununu yeneceksiniz. Beyninizi beslenmeli ve canlı tutmalısınız. Rutin bir işiniz varsa bile kendinize farklı uğraşlar edinerek zihninizi meşgul edin. Patronunuzdan farklı bir alanla ilgilenmek üzere izin isteyebilirsiniz. Bunlar sadece işle ilgili olmak zorunda da değil. O öğlen farklı bir restoran denemek, akşam eve başka bir yol izleyerek gitmek de işe yarar. Beyninizin daha iyi çalışmasını sağlamanın en güzel yolu; onun farklı problemlere farklı cevaplar vermesini sağlamak olacaktır.

Gun boyunca bilgisayar ekranına kilitlenmeniz, surekli odaklanarak bir şeyler okuyor olmanız akşama doğru dayanılmaz göz ağrıları çekmenize yol açabilir. Ayrıca göz ağrısı baş ağrısını da tetikleyebilir. Göz kaslarının da diğer kaslarınız gibi farklı hareketlere ihtiyacı vardır. Bunları yapmamanız rahat¬sızlık oluşturur.

ÇÖZÜM İÇİN: Her 15 dakikada bir göz egzersizi yapın. 3-5 metre uzağınızda bulunan bir noktayı seçin. 20 saniye o noktaya baktıktan sonra tekrar işinize dönün. Gözlerinizin önünde bir kutu olduğunu hayal edin. Onun kenarlarını inceler gibi gözlerinizi gezdirin. Göz ağrılarınızı gidermek için parmaklarınızı birleştirin ve göz kapaklarınızın üzerine yerleştirin. Gözlerinizi bir dakika bu şekilde kapalı tutun. Ellerinizin sıcaklığı ve yarattığınız baskı, kan dolaşımınızı hızlandırır.