İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fakültesi Hukuk Anabilim Dalı öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Kadriye Bakırcı'nın, "İşyerinde Cinsel Taciz" adlı kitabında, "modern zamanların en iyi sırrı" olarak nitelendirilen işyerinde cinsel tacizin, "Türkiye'de de yaygın olduğu ancak mağdurların suskun kaldığı" belirtildi.

Tacizin "rızaya dayalı olmayan, istenmeyen her türlü cinsel nitelikli dokunma, laf atma veya duvarlara pornografik resimler asma" gibi davranışlar şeklinde gelişebileceğine işaret edilen kitapta, ayrıca "rüşvet veya gözdağı" niteliğinde de olabileceği savunuldu.

Mağdurlar neden susuyor?

Taciz mağdurlarının neden sustuğunun da irdelendiği kitapta, şöyle denildi: "Tacize uğrayan kadınların suskun kalmasının nedenlerinden bazıları dışlanma, itibar kaybetme, kendisinin ve özel yaşamının dedikoduların odağı haline gelmesi, sorun çıkaran biri olarak damgalanma... Ayrıca aşırı iş yükleme veya az iş verme, hakkında asılsız dedikodular yayma, siciline olumsuz değerlendirmeler yazma, başka işe, yere veya bölüme transfer yapma, aile ve arkadaş çevresinden destek görmeme, olayın duyulması halinde başka işverenler tarafından işe alınmama ve inanılmama korkusu yer alıyor."

Kadınların işyerinde cinsel tacize karşı ne gibi haklara sahip olduklarını da bilmediklerinin kaydedildiği kitapta, cinsel tacizi kanıtlayamama güçlüğü, davaların uzun sürede sonuçlanması ve maddi yükü, olayın basına yansıması tehlikesi ile mevcut önyargıların, resmi kanallara başvurmayı engellediğine de dikkat çekildi.

Öneriler

Türk hukuk mevzuatında işyerinde cinsel tacizin teknik anlamda düzenlenmediğinin dile getirildiği kitapta, Türk Ceza Kanunu'ndaki hakaret, sarkıntılık, söz atma, ırza geçme, ırza geçmeye teşebbüs gibi bazı suçların cinsel taciz kavramına dahil edildiği belirtildi. İş Kanunu'nda ise, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin cinsel taciz kavramına dahil edildiği bildirildi.

Bu arada kitapta, işyerinde cinsel tacizin önlenmesi için Türkiye'nin, onayladığı BM Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi ve 111 Sayılı İş ve Meslek Bakımından Ayrımcılık Hakkında Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi'ne ilişkin yükümlülüklerini yerine getirme çalışmalarına hız verilmesi gerektiği kaydedildi. Kitapta ayrıca, işyerinde bu konuda gerekli önlemlerin alınması ve taciz konusunda yasal bir düzenlemenin şart olduğu vurgulandı.