Dünyada yorgunluktan şikayet etmeyen insan yok gibidir. Her insan yorgunluk sorununu yaşayabileceği gibi kimi insanlar yorgunluk sorununu kronik bir şekilde yaşarlar. Sürekli olarak yorgunluktan şikayet ederler. Yorgunluk bir hastalık olmayıp, çeşitli etkenlerin yol açtığı bir durumdur.

İnsanlarda yorgunluğa yol açan birçok etken bulunmaktadır. Yeterince ve istenilen kalitede uyuyamama, demir eksikliği, kansızlık, tiroid bezinin işleyişindeki yetersizlik, şeker hastalığı, kanser gibi ağır hastalıklar ve çeşitli enfeksiyonel hastalıklar yorgunluğa yol açabilecek nedenlerden bazılarıdır. Özellikle sürekli yorgunluktan şikayet eden insanlar hekime baş vurarak bu yönlerden tetkiklerini yaptırmalıdırlar. Dolayısıyla bu nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla sürekli yorgunluktan şikayet etme de ortadan kalkabilir.

Yorgunluğa kişinin psikolojik durumu da yol açabilir. Özellikle depresyonlu, sürekli endişe durumu yaşayan ve stresli insanlarda yorgunluk sorunu da görülebilmektedir.

Ayrıca kadınların ekonomik ve sosyal hayata daha fazla katılmalarıyla birlikte yorgunluktan şikayet eden kadınların sayısında da oldukça artış gözlenmiştir. Yorgunluk modern çağ kadınının en çok şikayet ettiği konulardan birisidir. Hayat tarzının oldukça hızlı, karmaşık ve yüklü olmasından dolayı yorgunluk sorunu da kendisini sürekli bir şekilde hissettirmektedir.

İnsanlarda yorgunluk sorununa yol açabilecek diğer bir etken de uyku sorunlarıdır. Yeterince ve kaliteli uyuyamayan insanlarda yorgunluk sorunu görülebilmektedir. Kişi eğer yorgunluktan şikayet ediyorsa günde uyduğu uykunun süresini de bir düşünmelidir. Eğer günde 6-7 saat uyku uyuyorsa vücudun daha fazla uykuya ihtiyacı olabilir. Biraz daha fazla uyumak yorgunluk sorununa iyi gelebilir. Diğer yandan kişideki bir uyku apnesi sorunu da kişinin yeterince uyku uyuyamamasına yol açar. Bu durumda uyku apnesi sorununun çözülmesi gerekecektir.

Fakat uyku süreleri konusunda da dikkatli olmakta fayda vardır. Yapılan araştırmalara göre yetersiz uyku uyuyanlarda ve gereğinden fazla uyuyan insanlarda kalp hastalıkları riskinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Uzmanlar ortalama bir insan için 7 – 8 saat uykunun yeterli olabileceğini belirtmektedirler.

Kişinin çok kilolu veya tam tersi zayıf olması da bir başka yorgunluk sebebi olabilir.

Yaşam şeklindeki ani değişmeler de insanlarda yorgunluğa yol açabilen bir başka etkendir.

1. Sürekli yorgunluktan şikayet eden kişiler bunun sebebini araştırmalıdır. Bu da ancak tıbbi tetkiklerle olur. Kan sayımı, diyabet, demir, tiroid hormonu seviyesi testlerini yaptırmakta fayda vardır. Ayrıca kişide depresyon, yaygın endişe, stres gibi sorunlar var ise bu sorunların da çözümü için profesyonel bir yardım gerekecektir.

2. Eğer tüm bu tetkikler yönünden bir sorun görünmüyorsa bu durumda kişinin yaşam tarzını dikkate almak gerekecektir. Yaşam tarzı kişide yorgunluğa yol açabilir.

3. Yaşam tarzında egzersiz yapmayı bir alışkanlık haline getirmek gerekir. Egzersizle bir kişi kısa süreli bir yorgunluk yaşasa da sonrasında vücut daha dinç bir hale gelecektir. Ayrıca gün içinde sürekli oturmaktan da kaçınmak faydalı olacaktır.

4. Yorgunluğa karşı beslenmeye de önem verilemelidir. Öğünler kesiklikle atlanmamalıdır. Bol bol sebze ve meyve tüketilmelidir.

5. Geç uyumaktan kaçınmak gerekir. Ayrıca yatma ve kalkma saatleri konusunda bir düzen geliştirmek de uyku sorunlarından kaynaklanan yorgunluğa iyi gelecektir. Uykuyu yeterince uyumaya gayret göstermeli ne az ne de fazla uyumalıdır.

6. Alkol ve sigara kullanımından kaçınmak gerekir. Alkol ve sigara kişinin enerji düzeyini olumsuz yönde etkileyerek kendisini yorgun, halsiz ve bitkin hissetmesine yol açar.

7. Özellikle hem çalışıp, hem de ev işleri ve çocuk bakımıyla uğraşmak kadınlar için oldukça yıpratıcı ve yorucu olabilir. Bu durumda eşlerin ev işleri ve çocuk bakımı konusunda bir iş bölümü yapmalarında fayda olacaktır. Ayrıca insanın kendisine iyi gelecek aktivitelere de zaman ayırması gerekir.

8. Bir seferde birden fazla iş yapmamak, her işe koşmamak, süper insan, süper kadın moduna girmemek de yorgunluğun bir çözümüdür. Fiziksel ve psikolojik dinlenmeyi oldukça önemsemek gerekir.

Yorgunluğa karşı etkili bir beslenme programı uygulamak gerekir. Bu beslenme programında sebze, meyve, kepekli ve buğday ekmeği, fasulye, bakliyatlar, tam buğday ürünleri oldukça önemli yer tutar. Bunlar vücudu enerjik hissettirecek beslenme şeklidir.

B vitamini kompleksi de enerji düzeyine olumlu katkı yapar. Günlük olarak 50 mg alınabilir.

Krom mineralinin vücutta düşük olduğu zamanlarda kan şekeri düşük seyretmektedir. Bu da kişi de bitkinliğe yol açmaktadır. Krom desteği sağlanmasıyla kan şekeri düzeyi normale döndürülebilir. Günlük 200-400 mcg krom alımı yeterli olabilir. Fakat hamile kadınların bu tür krom desteği almaları önerilmemektedir.

Şeker, kafeinli içecekler, alkol, kırmızı et, işlenmiş gıdalar, kızartmalar vücudun enerji düzeyini olumsuz etkileyebilecek nedenlerdir.