Mükemmel ilişki yoktur çünkü insan kusurludur
İnsanın eksik yanları, fazla yanlarına eklenir, yani iyi huylarını kötülerine eklersin, bir denge kurarsın. O nsanı tüm zaafları, eksikleri, yanlışlarıyla seversin çünkü sevmek "rağmen" yapılan bir eylemdir.

O yüzden pek çok ilişki eksiklerine rağmen yürür. Hayati olmayan noksanlıklar, ilişkilerin devam edebilmesini sağlar. Gönlün varsa o aşkı sürdürmeye, fazla olanına, güzel olanına takılır aklın. İyisini, mutluluklarını görürsün.

Ancak ilişkilerde vazgeçilmez olan, ilişkiyi gerçek yapan önemli 3 madde vardır. Bu 3 önemli kural olmadan o ilişkinin gerçek bir ilişki olması, sağlıklı olması ve düzgün, besleyici, içtenlikle süren bir ilişki olması mümkün değildir.

İlişkinin vazgeçilmezlerinden biri güvendir
Güvenin olmadığı, eksik olduğu veya yıprandığı ilişkilerin temeli çöker, lezzeti kaçar ve bir çıkmaza doğru sürüklenir. Bir hayatı paylaşan iki insanın, her şartta birbirine güvenmesi, o ilişkinin ve aralarındaki iletişimin en önemli parçalarından biridir.

İkinci özellik ise; saygıdır
Saygı duymadığınız birini sevdiğinizi düşünüyorsanız, ilişkinizde hastalıklı, tuhaf bir yan var demektir. Saygı duymadığınız bir insanı sevmek, kusurlu bir ilişkinin göstergesidir. O sevginin de sağlıklı olmadığını veya aslında sevgi olmadığını gösterir.

Üçüncü temel özellik sevgidir
Pek çok ilişki, zaman için tutkuyu, aşkı bir kenara koyar ve kendini gerçek anlamda sevgiyle bütünler. İlişkilerin başında yaşanan o deli dolu hallerin, içimizden fışkıran tutkulu ve ateşli arzuların, zaman geçtikçe sönmesi ve biçim değiştirmesi normaldir. Bütün sıcak ve yoğun duygular, kendini sevgiye devreder. Ancak sevgiyi, yani sağlıklı bir sevgiyi koruyabilmek için, diğer iki önemli kurala ihtiyaç vardır.

İşin özü; bir ilişkinin mutlu, keyifli, huzurlu ve sağlıklı yürüyebilmesi için güven, saygı ve sevgi üçgenindeki tüm ayakların sağlam durması gerekir. Biri eksildiğinde tadı da kaçar. Tadı kaçan ilişkiler, soğumuş çay gibidir; bir yudum alınca tutması da zordur, yutması da.