Arı yetiştiriciliği Türkiye'de çok eski tarihlerden itibaren geçim kaynağı olan işlerin arasında yer etmiştir. Teknolojinin ve bilimin büyük bir gelişim göstermesi ile birlikte arıcılık faaliyetlerinde de büyük değişimler meydana gelmiştir. Önemli bir tarımsal uğraş konumuna gelen arıcılıkta teknik bilgi oldukça önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Eski tür arıcılık herkes tarafından yapılabilirken teknik ve başarı odaklı bir arıcılık bilgi ve tecrübe sahibi kişiler tarafından yapılabilmektedir. Peki arıcılık nasıl yapılmalıdır?
Türkiye bir tarım ülkesi olduğu ve nüfusunun büyük bir bölümü köylerde yaşadığı için arıcılık Türkiye'de çok önemli bir meslektir. Arıcılık için toprağa ve büyük sermayelere gerek yoktur. Arıcılık bitki florası zengin olan, çok rüzgar almayan ve zirai mücadele ilaçları kullanılmayan yerlerde gerçekleştirilmelidir. Arıların kendi beslenmeleri için kovanlarının içerisinde 15 ile 20 kilo arasında bal olması gerekir. Eğer kovanlarda bal yoksa arıların suni şekilde beslenmesi gerekir yani kovanlara şurup verilmesi gerekir.
Her yaştan insan arıcılık sayesinde geçimini kazanabilir. Arıcılığa yeni başlayan kişilerin ilk etapta 5-10 arı kolonisine sahip olmaları yeterlidir. Arıcılığın ilk zamanlarında bu konuda tecrübeli bir kişi ile bu işi yürütmek en doğru yoldur. Tecrübeli, bilgili bir kişinin eşliğinde 5-10 koloni ile yaklaşık 1 yıl çalışılarak arıcılık konusunda tecrübe sahibi olmaya çalışılmalıdır. Arı satın almanın en uygun vakti erken ilkbahar olarak gösterilir. Ayrıca arı veya koloni satın alırken arıların hastalıksız olması çok önemlidir. Bu nedenle gerekli kontroller yapılmalıdır. Bunların yanında satın alınan kovanların standart olarak tabir edilen şekilde alınması önemlidir.
İlk seneyi az bir koloni ile geçirip tecrübe edindikten sonra bu işten para kazanabilmek için koloni sayısının 50-60 civarına çıkartılması gerekir. Türkiye'de gün geçtikçe arıcılık faaliyetinde bulunan kişilerin sayısı artmaktadır. Bu durum arıcılığın önemli bir tarımsal faaliyet olduğunu gösterir.