Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 12-04-2014, 06:56 PM
buse
 
Mesajlar: n/a
Standart Biz olabilmek için evlenin

Günümüz evliliklerinde iyi günde kötü günde birlikte olmanın sözünün kolayca verilmesine rağmen yaşanan sorunların temelinde 'çift olamamak’ bulunuyor.








Birlikte geçirilen zamanların azalması, çocukların sorumlulukları altında boğulma duygusu, ev hayatında yaşanan rutinler, eşlerin ailelerinin müdahil tavırları ve maddi sıkıntılar, beraberinde sabırsız yaklaşımları ve saygı noksanlığını getirmektedir diyen Uzman Psikolog Gamze Eser, son derece önemli olan bu konu hakkındaki görüş ve düşüncelerini aktardı.
Unutulan temel bir durum var ki; evlilik bu sorumlulukların hepsini bilip, kabul edip, hayata bir çift olarak devam etme kararı almaktır diyen Gamze Eser, "Her birey ve evlilik kendine özeldir. Yaşanmışlıklar, yapılanmalar doğrultusunda gelişir ve ilerler. Evlilik tek başınızayken yapamadıklarınızı birlikte yapabilme sanatıdır. Eşlerden birinizin deneyimlerine diğerinin cesaretini ekleyerek yapabileceklerinizin sayısını artırabilmenin bir yoludur" dedi.
Sorumlulukları yerine getirmede neden zorlanıyoruz

Bu sorunun cevabı her evliliğin kendi içinde sakladığı şifrelerde gizli. Nikah masasından kalktıklarında alışkanlıklarının, kişisel düzenin, hayat görüşü ve değer yargılarının tamamen değişeceği gerçeği, bambaşka bir hayatın başlangıcı olan evliliğe hazırlanan çiftlerin sindirmesi gereken bir durumdur.
Anlaşmalar yaparak, kurallar koyarak, olasılıkları planlayarak evlilik başlangıcı yapmanın sağlam temel oluşturmayacağı düşüncesindeyim. İnsanlar gelişir, değişir, dönüşür ve her yaşın deneyimlerini yaşar.
İçinizden gelmiyorsa evlenmeyin

Evlenmeden önce eşinizi karşınız alıp Cemal Süreya’nın ‘’Ben senin sevgilin, eşin, baban, ağabeyin, arkadaşınım. Biri bitse biri kalır… Seni hiç bırakmayacağım’’ dizelerini içinize sindirerek okuyabiliyorsanız, sözcüklerin etkisiyle müstakbel eşinizin gözleri parlıyorsa testi geçtiniz; hemen evlenin!
İçinizden gelmiyorsa, evlenmek için henüz erken. Olgunlaşma zamanınız gelene kadar beklemelisiniz, ya da kalbinizi titretecek, sizi aniden olgunlaştıracak eşinizle karşılaşıncaya kadar.
Alıntı ile Cevapla