Bugün saat 11.17’de merkez üssü İstanbul Büyükçekmece olan 3.8 büyüklüğündeki deprem, herkesin yüreğini ağzına getirdi. Büyük bir deprem olasılığı ile sürekli korku yaşayan İstanbullular yine sokaklara döküldü. Yetişkinlerin panik yaşarken gösterdiği davranışların, çocukların psikolojisi üzerinde doğrudan etkisi olduğunu belirten Pedagog Özlem Özden Tunca, yaş gruplarına göre çocukları nasıl teskin edilmesi gerektiğini Hürriyet Aile’ye anlattı.

Hangi yaş grubunda olursa olsun yetişkinlerin yüksek sesle konuşması ve bağırmasının çocukları olumsuz etki yarattığını hatta ileride psikolojik travma oluşmasına sebep olabileceğini söyleyen Tunca, hayati tehlike yaratacak yıkımlara maruz kalmadıkça deprem anında çocukların yanında dikkat edilmesi gereken davranışlar hakkında bilgi verdi.
0-2 yaş arası çocuklar için
“0-2 yaş arasındaki çocuklara deprem hakkında herhangi bir açıklama yapmaya gerek yok. Sadece çocuğu güvenli bir şekilde kucağa alıp ortamdan uzaklaşmak ve bunu yaparken yüksek ses tonunda tepkiler vermekten kaçınmak gerekir. Hareket ediyormuş izlenimi vermek yeterlidir.”
2-3 yaş arası çocuklar için
“Bu yaş grubundaki çocuklarda, deprem gibi durumların farkındalığı hızlı bir şekilde artıyor. Dolayısıyla ebeveynler, başka normal bir ses tonuyla konuşmanın yanı sıra çocuğu herhangi bir yere saklamaya çalışmamalı (masanın ya da yatağın altına itmeye çalışmak gibi), çocuğun elinden tutup “Buradan uzaklaşıp dışarı çıkmamız gerekiyor/ Şurada durmamız gerekiyor” gibi cümlelerle bulunulan yerden uzaklaşmalıdır.”
3-6 yaş arası çocuklar için
“3-6 yaş arasındaki çocuklara de yine benzer cümlelerle yaklaşmak ve güven vermek gerekiyor. Ama onların biraz daha büyük olduğunu düşünüp “Kaçmamız gerekiyor, ev yıkılacak, eyvah!” gibi gerçekçi içerikli tepkiler vermemek en doğru davranış olacaktır.”
11-12 yaş ve sonrası
“Çocuklarda bunun bir deprem olduğunun, deprem sonrası neler olabileceğinin bilinci, 11-12 yaş itibariyle kazanılır. Daha küçük yaş grubundakiler sadece çocuktur ve ürkütülmemesi gerekir. Bu yaş grubundaki çocuklarda asıl önemli olan; deprem olmadan önce deprem anında neler yapılması gerektiğine dair bilgi verilmesidir. Okullarda zaten bunun yapıldığını düşünürsek, ailelerin evde de çocukları bilgilendirmesi daha sağlıklı olacaktır.”
Kantarın topuzunu da kaçırmamak lazım
Çocukları rahatlatmak adına depremi basite indirgenmenin de lüzumu olmadığı söyleyen Tunca, buradaki anahtar kelimenin ‘nötr kalmak’ olduğunu, abartılı panik halinin de abartılı umursamazlık halinin de doğru olmadığına dikkat çekiyor. Ayrıca açıklamalarına, küçük çocukların ortalama 4 şiddetindeki depremleri hissetme olasılığının düşük olduğunu da ekliyor.